Bağımsız Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, PKK ve HDP’nin “Hayır” demediğini aksine pazarlıklara devam ettiğini söyledi. Özdağ, “HDP’li milletvekilleri TBMM’de yapılan oylamada “Hayır” oyu kullanmadılar. Çünkü HDP ile AKP arasında “Evet” pazarlıklar devam ediyor. HDP ve PKK hiçbir zaman başkanlığa “hayır” demiyorlar. Öcalan, “Erdoğan’ın başkanlığını destekleriz” dedi.
Prof. Dr. Ümit Özdağ, HDP ve PKK,nın başkanlığı ancak federasyon karşılığında destekleyeceklerini belirterek,” PKK ve HDP açısından mesele başkanlığı desteklemek karşılığında ne alacakları ile ilgili. HDP ve PKK, “başkanlığı ancak federasyon karşılığında destekleriz” diyorlar. Öcalan ise bir an önce İmralı’dan kurtulmak için ”özerklik olur, federasyonu sonra konuşuruz” görüşünde. Şimdi, 16 Nisan referandumu öncesinde AKP, HÜDA-PAR ve Barzani’nin KDP’si aracılığı ile Güneydoğu Anadolu’da başkanlık gelirse özerk bölge gelecek propagandası yapılıyor. Bunun karşılığında Barzani’ye Türkiye’de KDP kurma hakkı verilecek. 17 Şubat’ta KDP Kurucu Komisyonu yaptığı açıklamada, ‘Kuzey Kürdistan’da büyük bir ihtiyaç ve milli stratejik bir proje haline gelen KDP’yi 1946 ve 1965 ruhu ile yasal kurma çalışmalarında önemli bir aşamaya gelinmiştir.’ denildi. Bu açıklamadan 2 gün sonra Münih’te Binali Yıldırım ve Barzani 40 dakika görüştüler” dedi.
Özdağ, referandumda ‘evet’ çıkarsa PKK ve PYD ile görüşmelerin başlayacağını artık sadece Ankara’da değil, yabancı başkentlerde de bunun konuşulduğunun altını çizerek yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Cumhurbaşkanının başdanışmanı İlknur Çevik PYD’nin kontrol ettiği bir kantonun Fırat’ın doğusunda kurulabileceğini, Türkiye’nin bunu kabul edeceğini ifade etti. Şimdi ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Senato’da verdiği ifade de şöyle diyor: ‘YPG’nin PKK ile olan bağı Türkiye’yi tehdit etse de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın YPG’ye yönelik düşmanlığı, belli ölçüde Nisan’daki anayasal referandumu kazanmak için kurmuş olduğu koalisyondan kaynaklanıyor. Bu referandum geride kalınca, YPG ve PKK konusunda 2015 yazında olduğu gibi daha esnek olabilir” diye konuştu.
Referandumdan “evet” çıkması durumunda Erdoğan’ın uluslararası ortamı yumuşatmak ve Batı’dan gelebilecek insan hakları eleştirilerini engellemek için bir yandan Kıbrıs’tan asker çekmeyi, toprak tavizi vermeyi ve Türkiye’nin garantörlüğünü zamanla ve Türk tarafı ile sınırlı hale getirmeyi kabul edeceğini de ifade eden Özdağ, ” Sandıktan “Evet” çıkması durumunda, PYD’nin işgal ettiği Arap-Türkmen bölgeler dahil Suriye’nin kuzey doğusundaki bölgelerdeki varlığı meşru kabul edilecek ve PKK ile müzakereler başlayacak. Cumhurbaşkanına özerk bölge kurma imkanı veren anayasal düzenleme Erdoğan’a 2019 sonrası için PKK ile yeni müzakerelere başlama imkanı verecektir” şeklinde konuştu.