Gaziantep- Kilis Tabipler Odası( GKTO), Gaziantep Aile Hekimleri Derneği( GAHEDER), Gaziantep Aile Hekimliği Derneği( GAHD) tarafından ortaklaşa düzenlenen basın toplantısı ve yürüyüş ile Sağlık Bakanlığının Aile Hekimliği Uygulamasında çıkarılması düşünülen yasalara tepki gösteren doktorlar “artan iş yükü altında eziliyoruz” dedi.
Sağlık Bakanlığının yeni yılda uygulamaya koyacağı yasa değişikliğine karşı ayaklanan sağlık çalışanları Gaziantep sokaklarında “nöbete hayır” sloganları ile tek yürek oldu.
Sağlık çalışanları iş bırakma eylemi ile sesini duyurmaya çalışırken birçok Doktor Aile Hekimliği uygulamasında yanlışların olduğunu ifade ederek, “Sağlıkta dünya standartlarını yakalamamızı sağlayan ve vatandaşlarımıza daha sağlıklı hizmet verilmesine imkân tanıyan Aile Hekimliği Uygulaması, çıkarılması düşünülen yasalarla, bitirilme noktasına getirilmektedir” dedi.
Sokak ve caddelerde hakkını arayan doktorlar adına ortak açıklama yapan GKTO-GAHEDER-GAHD, sağlık çalışanlarının %90 katılımla haklarını aradığını belirterek, Sağlık Bakanlığı tavrını değiştirmezse eylemlerin süreceğini belirtti. Yapılan ortak açıklamada şöyle denildi;
Aksayan tüm yönlerine rağmen, halkımızın Aile Hekimliğini benimsediği ve %80 gibi çok yüksek bir oranla hizmetlerini beğendiği görülmektedir. Oysa aynı kurumlarda çalışanlarının memnuniyet oranları %30’u geçmemektedir. Uygulamanın başladığı ilk yıldan itibaren, her yeni yönetmelikle özlük hakları tırpanlanan Aile Sağlığı Merkezi çalışanları, sorunların bir gün çözüleceği umuduyla, hastalarına problemleri hissettirmeden özveri ile çalışmış ve bu sayede rekor oranlar yakalanmıştır.
AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI YOK EDİLİYOR
Ancak tüm bu gayretlere rağmen, maalesef, ilerleyen günlerde halkımıza aynı sağlıklı hizmeti sunamayacağımızı üzülerek görüyoruz. Sağlık Bakanlığımızın, yapmayı düşündüğü son değişikliklerle, Aile Hekimliği uygulamasını, bilerek ya da bilmeyerek yok etmektedir.
Yılbaşından sonra vatandaşlarımız, Aile Sağlığı Merkezlerine geldiklerinde, artan iş yükü altında ezilmiş, özlük hakları çiğnendiği için motivasyonunu kaybetmiş ve bir gün önce acillerde angarya nöbeti tuttuğu için uykusuz kalmış sağlık çalışanlarınca karşılanacaktır.
AİLE HEKİMLERİ NÖBETE ZORLANIYOR
Dünyada bir örneği bulunmayan bir uygulama ile aile hekimlerimiz, branşı olmadığı halde kanun zoruyla, hastane acillerinde nöbet tutturulmaya zorlanmaktadır. Tüm dünyada doktorları uzmanlık alanları dışında çalışmaya zorlamak yasak iken, bizim ülkemizde bu dayatma yapılmakta ve telafisi imkânsız sorunlara davetiye çıkarılmaktadır.
Sağlık Bakanımız nöbet dayatmasının Aile Hekimlerimizin kendilerini geliştirebilmesi için yani eğitim amaçlı olduğunu söylemektedir. Fakat bu açıklama, şu 4 hayati soruyu akla getirmektedir.
1- Aile Hekimleri Aile Sağlığı Merkezlerinde normal poliklinik hastalarına hizmet verdikleri ve acil vakaları sevk ettikleri için, acilde öğrenmesi umulan bu bilgileri hiçbir zaman kullanmayacaksa neden zorla nöbet tutturulmaktadır?
2- Aile Hekimleri eğer eğitim için nöbet tutacaksa, başlarında konuya hâkim birileri bulunması gerekmez mi? Oysa Aile hekimlerinin nöbetleri tek başlarına tutacağı anlaşılmıştır. Hal böyle iken branşı olmayan bir ortama bir başına terkedilen doktora ve ona teslim edilen hastaya ve hasta yakınlarına yazık değil mi? Bu öğrenciyi, öğretmensiz bir sınıfa koymak değil midir?
3- Açılacak hukuki davalarda sorumlu kim olacaktır? Mecbur bırakılan Aile Hekimi mi, riski bilerek kabul eden ve acile gelen vatandaş mı, yoksa tüm bunlara sebep olanlar mı?
4- Bir gün önce acillerde nöbet tutturulup, yüzlerce hastaya bakmak zorunda bırakılan Aile hekimi, dinlenmeden Aile Sağlığı Merkezlerinde nasıl mesai yapacaktır? Yorgunluk nedeniyle yanlış ilaç yazsa ya da teşhisi atlasa, sorumlusu kim olacaktır?
Tüm sorunumuz acillerde nöbet tutmak zorunda bırakılmamız değil tabi ki. Yılbaşında hayata geçmesi beklenen taslakla, Aile Sağlığı Merkezlerine yeni görevler de tanımlanmıştır. Koruyucu hekimlik uygulamasının ruhuna ters olmayan bu görevlerin, çoğunun gerekli olduğuna da inanıyoruz. Ancak sorun şu ki, dünya da bu işlerin tamamlanabilmesi için 2000 kişilik nüfusa 3 hemşire görevlendirilirken, bizim ülkemizde 4000 kişilik nüfusa, 1 hemşire verilmiş olmasıdır. Sağlık Bakanlığımız yeni taslakta ek personel vermediği halde, performansın %100 olmasını istemekte bir mahzur görmeyerek tüm sağlık dünyasını şaşırtmıştır. Dahası, bu işleri eksik yaptığımızda hem hekimin, hem de ebenin maaşlarının düşürüleceğini kalın harflerle belirtmiştir.
Siz ne düşünürsünüz bilmiyoruz ama bizler bunun tek kelime ile insafsızlık olduğunu düşünüyoruz.
Zaten yardımcı sağlık elemanı bulmakta zorlanılan Aile Sağlığı Merkezlerinde bu taslak ile ebe ve hemşire kalmayacaktır. Bu durumda Aile Hekimi tek başına dayanamayacağı için istifa edecek ve Aile Sağlığı Merkezleri boşalacaktır.
Sonuçta; Aile Hekimliği Uygulaması çökecektir.
Bizler halkımızın daha iyi hizmetlere layık olduğu düşüncesiyle, Aile Hekimliği Uygulamasına zarar vereceğini düşündüğümüz bu taslak ve kanun tasarısının geri çekilmesi gerektiğini görüyoruz.
Sadece hekimler olarak değil, aynı zamanda aile hekimleri dernekleri ve tabip odası olarak da bu krizi ortaya çıkmadan önlemek amacıyla, oluşabilecek tehlikeleri, sizlerle ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.
BİZLER ASIL İŞİMİZİ YAPMAK İSTİYORUZ!
KORUYUCU HEKİMLİKTEN VAZGEÇMEK İSTEMİYORUZ!
HALKIMIZA NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ VERMEK İSTİYORUZ!
BASINIMIZDAN VE HALKIMIZDAN AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNE SAHİP ÇIKMALARINI İSTİYORUZ!
NARKOZ HABER
