Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep İl Başkanı Mustafa Erzin, göreve geldikleri günden itibaren MHP’ni layık olduğu yere taşımaya çalıştıklarını, mahalli seçimlerde MHP’nin Gaziantep’e damgasını vuracağını söyledi. Erzin, ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yakın bir zamanda Gazianteplilere bir sürpriz yapacağını söyledi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep İl Başkanı Mustafa Erzin göreve geldikleri günden itibaren yaşadıkları yoğun süreci, yaklaşan mahalli seçimleri, hükümetin mevcut dış politikası ile terör konusunda Narkoz Haber Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.
MHP’nin yeni başkanlık divanı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Teşkilatlarla ilgili Türkiye’nin herhangi bir yerinde herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Bir takım teşkilatlarımız yapılan kurultayda Koray Aydın’la birlikte olmakla birlikte bizdeki bilgilere göre bu teşkilatlarımızda da herhangi bir değişiklik beklenmiyor. MHP’nin yeni başkanlık teşkilatı daha genç, daha dinamik, daha teşkilat orijinli, daha ülkücü geleneklerden gelen bir başkanlık divanı haline gelmiştir. Başkanlık divanımızın bütün teşkilatlarımızı daha aktif hale getireceklerini, daha enerjik ve gündemde olan bir MHP’yi hazırlayacaklarını düşünüyorum.
Son dönemde oluşan Türkiye’nin dış politikasına MHP nasıl bakıyor?
Bu konuya klasik bir muhalefet partisi ve İl başkanı sıfatıyla cevap vermek istemem. Ancak sıfır sorunla başlanan bir atmosferden sırf sorunla baş başayız. Özellikle sınır komşumuz olması nedeniyle Suriye ile olan sorunları Gaziantep olarak daha yoğun hissediyoruz, adeta savaşın eşiğindeyiz. Irak’ta Kuzey Irak yönetimi ile Merkezi Irak yönetimi arasında bir iç savaş tehlikesi kapıda, İran zaten alttan alta kaynıyor. Ermenistan ile dost olalım derken Azerbaycan’ı küstürdük. İsrail bu arada Azerbaycan’da bir askeri üs kurarken, biz de Ermenistan ile dost olamadık. Malum Nato’ya resmi müracaat suretiyle Suriye sınırlarını Patriot füzeleri kuruyoruz. Bunların İsrail’den gelecek bir saldırıyı engellemek amacıyla kurulmadığını herkes biliyor. İsrail ve Suriye başta olmak üzere büyük Ortadoğu projesini hazırlayanların İslam ülkeleri veya Ortadoğu üzerindeki hesaplarına ulaşabilmek adına maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi ve arazilerimizi birer üs olarak kullanmaları bize zor geliyor. Biz bu hassasiyetlerin milletimizin dikkatinden kaçmadığını düşünüyoruz. Sandıkta bunun hesabının AKP’ye sorulacağını da iyi biliyoruz.
Biz muhalefet partisi olarak ancak siyasi tepkilerimizi ortaya koyabilir, halkımıza da bunu anlatarak genel seçimlerde bir iktidar değişikliği ile yeni düzenlemeler yapılarak gerekli hesabın sorulmasını sağlayabiliriz. Fakat yapılan hadise şu ki son yapılan açlık grevinin başlangıç ve bitiş şekli de gösterdi ki süreç tamamen İmralı tarafından kurgulanıp yönetilmekte, hükümet de bu sürece seyirci kalmaktadır. Hatta Sayın Başbakan ve Başbakan yardımcısının ifadesiyle de sürecin bitirilmesine teşekkür edilerek bu insanlar onure edilmektedir. Ben bu durumdan bir Türkiye Cumhuriyet vatandaşı olarak utandığımı söylemek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenlerin İmralı’ya teşekkür ederek veya oradan yardım isteyerek Türkiye’nin sorunlarını çözebilecekleri veya terör sorununu çözebileceklerini düşünüyor iseler bu zaten bittiğimiz noktadır. Bununla birlikte aslında hükümet Oslo görüşmeleri ile başlayan süreçte, Avrupa Birliğine de verilen tavizler gereği zamana paralel olarak Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılabilmesi veya yurt dışında sürgüne gönderilebilmesi yahut da ev hapsine alınabilmesi maalesef Türkiye’nin gündemine sokulmuştur. Hükümet’te zaman zaman bu tür meseleleri gündeme getirerek kamuoyunu buna hazır hale getirmeye çalışmaktadır. Olay kurbağanın tencerede pişirilmesi hadisesidir. Kurbağayı sıcak suya attığınız zaman refleks gösterip kendini hemen suyun dışına atacaktır, ama soğuk suyun içerisine bırakıp ta ateşi alttan açıp yavaş yavaş ısınan suyun içerisinde kurbağa pişenin kendisi olduğunu hissetmeyecektir. Fakat nihayetinde pişen kurbağanın kendisi olacaktır. Ben bu manada Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarının yavaş yavaş bir şeylere hazır hale getirilmeye çalışıldığını düşünüyorum.
MHP önümüzdeki süreçte Batıda olduğu gibi Güneydoğu illerinde de kendini hissettirecek mi?
Sayın Genel Başkanımızın Kurultay ve İl Başkanları toplantısını incelediğinizde Güneydoğudan başlamak üzere tüm Türkiye’de çok daha farklı bir MHP izleneceğinin sinyalini verdi. Çok daha hareketli, arazide, Anadolu’da, vatandaşın gözü önünde olan bir Milliyetçi Hareket Partisi izleyeceğiz. MHP birçok sorunla birlikte öncelikle Güneydoğu’da ki terör sorununun bitmesi konusundaki görüş ve alternatiflerini kısa bir zaman içerisinde vatandaşlarımız ile paylaşacaktır. Tabi bunun müzakere, özerklik, federasyon gibi önerilerde biz fotoğrafa yanlış yerinden bakıldığını düşünüyoruz. Elinde silah olan ve size her gün kurşun sıkan birileriyle neyin pazarlığını yapabilirsiniz, böyle bir şeyin dünyada örneği yoktur. MHP toplumumuzun sinir uçlarıdır. Yapacağı refleksler ile toplumun harekete geçmesini sağlayacaktır.
Anadilde savunma yapılmasına da imkân tanıyan Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu ve gündem yarat bir konu oldu. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Bunlar masumane gibi görünen ancak yanmakta olan ateşin altına sürekli bir odun atma telaşından başka bir şey değildir. İlk bakıldığında herkes anadilini konuşsun, anadiliyle eğitim görsün, anadiliyle savunma yapsın gibi konuları genişletmek mümkün. Eğer bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı mahkemede kendini savunacak kadar Türkçeyi bilemiyorsa devlet zaten tercüman görevlendirmesi yapıyor. Bu konuda da şu ana kadar bir problem yaşandığını düşünmüyorum. Kaldı ki birden fazla dilde eğitimin ülkeyi bölmekten, kutuplaştırmaktan başka bir getirisi olmayacaktır. Düşünebiliyor musunuz? okullarımız, okulların içindeki sınıflarımız, camilerimiz bölünecek. Camide imamlarımız hutbeyi Kürtçe’mi, Türkçe’mi verecek. Şuradaki imam Türkçe versin buradaki imam Kürtçe versin. Şimdi Gaziantep nüfusunun 1/3’ünden fazlası kürt kökenli vatandaşlarımızdan oluşuyor. Bizim ikinci başkanımız ile iki merkez ilçe başkanımızda dâhil olmak üzere. Peki, nasıl olacak bu iş. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da Kürtçe bilmeyen memurlarımız ve vatandaşlarımız ne yapacak. Bunu söyleyen AKP zihniyetinin sürekli tenkit ettiği ve milli şef döneminde CHP tarafından ibadetin Türkçeye çevrilmesi veya ezanın Türkçe okunmasından ne farkı kaldı. Ezan Arapça okunur, ibadet Arapça yapılır. 15 asırlık kuralları bizim değiştirme gibi bir hakkımız yok, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletinin resmi dili Türkçe ise, eğitim, sağlık, hutbe gibi konuların tamamında tek sesliliğin muhafaza edilmesinin bütünlük adına faydalı olacaktır. Bunun haricindeki bütün teşebbüsler ülkeyi bölmeye bir adımdan daha yaklaştırmaktan başka kimseye fayda sağlamayacaktır.
Sizinle birlikte MHP Gaziantep’te bir hareket yakaladı. Bundan Sonraki planlarınız nelerdir?
Biz göreve geleli 45 gün olmasına rağmen parti binamız dolup taşıyor. Son kurban bayramındaki bayramlaşma törenimiz diğer partiler ile mukayese edilemeyecek kadar kalabalıktı. Bizim de gözlemlerimize göre Gaziantep’in MHP tarihindeki en kalabalık bayramlaşma töreni oldu. Bütün bunlar vatandaşlarımızın MHP’ye olan ilgisini gösteriyor. Protokol, bürokrasi ve basın yönüyle de iyi bir konumdayız. Biz siyasi parti isek Gaziantep’in bütün katmanları ile bütün birimleri ile barışık olmak zorundayız. Biz Gaziantep’teki her türlü programın içinde olmaya çalışıyoruz, her türlü katmanda MHP’nin varlığını hissettirmeye çalışıyoruz. Sonuç olarak bu tempomuzun artarak devam edeceğini ve Gaziantep’te bir farklılık yaratıp ses getireceğimizi ifade etmek istiyorum.
Sayın Genel Başkanımız Kurultay öncesi ve İl Başkanlığı toplantısında mahalli seçimlere yönelik belediye başkan adaylarınızı şimdiden belirleyin, hazır olan yerlerde adaylarınızı bir an önce açıklamanızda bir mahsuru yok demiştir. Biz kongre sonrasındaki tempomuzun aynısını seçim sandıkları açılana kadar devam ettireceğiz. Mahalli seçimlerin Gaziantep’te parlayan yıldızı MHP olacağından kimsenin kuşkusu olmasın.
Basın mensuplarının oluşturduğu GAMEP geçtiğimiz günlerde bir ödül töreni düzenledi. Sizde oradaydınız. Konu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Gaziantep yerel basınının Gaziantep Medya Platformu (GAMEP) adı altında böyle bir organizasyon yapabilmesi çok güzel. GAMEP’in ödül töreninde basın mensupları arasında gördüğümüz dayanışmayı Gaziantep’teki her iş kolunda görmek isteriz. İlk defa yapılan bir organizasyon olması nedeniyle gerçekten güzel bir organizasyondu. GAMEP, Gaziantep adına yeni bir imaj ve pozitif bir sayfadır. Ben bu vesile ile Gaziantep’te bizlere destek olan tüm basın mensubu arkadaşlarıma bize göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür ederim. Gaziantep MHP’nde ki değişikliği iliklerine kadar hissedecek ve yaklaşan mahalli seçimlere damgasını vuracak.
RÖPORTAJ: Mezine Sırakaya
