Geçtiğimiz günlerde sayın Başbakan’ın PKK’nın silah bırakmasına yönelik sarfettiği sözler yeniden umutların yeşermesine neden oldu. Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar ise bunun üzerine hemen bir açıklama yaparak PKK’nın silah bırakması halinde Anayasa’da, Türk Ceza Kanununda, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda ve Terörle Mücadele Kanunu gibi birçok kanunda düzenlemeler yapılabileceğini, hükümetin bununla ilgili hazır çalışmaları olduğu sinyalini verdi. Hatta Türkiye’nin gündemine genel bir af bile gelebileceğini, örgütün üst düzey yöneticilerinin üçüncü ülkelere transfer edilerek, kalanlar için düz ovada siyaset yapma imkânı ile Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasının sağlanabileceğini söyledi. Bütün bunların üzerine Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani’nin ABD gezisinin ardından Türkiye’ye gelerek Sayın Başbakan ile görüşmesi ise işin farklı bir boyutu. Bu sahneleri sanki daha önce bir yerlerden hatırlıyoruz. Açılım adı altında Kandil Dağından gelen eli kanlı teröristler davul ve zurnalarla karşılanarak mahkemeler ayaklarına götürülmüş, açılım adeta örgüt propagandası haline gelmişti. Görülen o ki yöneticilerimizin bu sahnelerden hiçbir ders çıkarmamışlar ve yine örgütün oyununa gelmek üzereler. Türkiye’de çok aflar çıktı, çok tavizler verildi, çok şehitler verildi, ancak sorunun bir “kürt sorunu olmadığı” Kürt vatandaşların bu ülkede yaşamakla ilgili bir sorunlarının olmadığı halen görülemedi.
Sayın Şamil Tayyar Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulabileceğini, örgütün üst düzey yöneticilerinin üçüncü ülkelere transfer edilebileceğini ve eli kanlı teröristlerin düz ovada siyaset yapmak üzere gelebileceklerini söylüyor. Bunun gerçekleşmesi içinde “Kürtleri temsil eden Barış ve Demokrasi Partisi” ne büyük işler düştüğünü ilave ediyor. Ben çok fazla detaya girmeden şunu söylemek istiyorum eğer bunları yapmak istiyorsanız lütfen hemen yarın yapın ve bu memleketin Mehmetlerini boştan yere ölüme göndermeyin, analarını ağlatmayın, eli kanlı teröristleri de getirin düz ovada kol kola siyaset yapın ve ondan sonrada gelin bu vatandaştan oy isteyin. Evet herkes çözüm istiyor ama böyle bir çözüm değil, siz zaten BDP’yi Kürtleri temsil eden bir parti olarak göstermekle işi bitirmişsiniz, Sayın Başbakan BDP’nin Kürt vatandaşlarını temsil etmesinin mümkün olamayacağını defalarca vurgularken sizin neyin peşinde olduğunuzu anlamak gerçekten güç… Umarım bu sözler sizin şahsi görüşünüzdür ve hükümetin böyle bir düşüncesi yoktur.
ANAYASAYA BİR TAŞTA SİZ KOYUN
Bu hayfa ya da şöyle bir baksak fena olmaz.. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Anayasa Platformu’na katılmışsınızdır. Her zaman her yerde olduğu gibi kadınlarımız ülkenin geleceğini önemli ölçüde etkileyecek olan yeni anayasa çalışmalarına bir taş koymayı beceremedi. Türkiye genelinde düzenlenen toplantılarda kadın katılımcıların %10’la en az olduğu şehir marka Gaziantep’ti! Evet, bunun yanında en çok katılımın olduğu ilde Gaziantep!
DEMOKRASİ KAYBOLDU GÖREN VAR MI?
Eğitim-iş’in desteği ile Gaziantep Şehitkâmil Kültür Merkezinde konferans veren Banu Avar’ı dinlemek bana mutluluk verdi. Bundan 18 yıl önce tanıdığım ve kitaplarını okuduğum gazeteci Avar’ı dinlemek bu ülkenin insanlarına neden çok görülüyor bilmiyorum. Bildiğim tek şey Banu Avar okuyorum ya da dinliyorum diye komünist veya sosyalist olmadığımdır. Ben Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan bir vatandaş olarak demokrasi diye bağıranları sokaklarda polis tokatlayanları, bu milletin bayrağına hakaret edenleri gördükçe çok üzülüyorum. Vatan hainlerine demokrasi varsa eğer bence en az onlar kadar yasaklanan veya baskı gören yazarlarında konuşmaya hakkı var diye düşünüyorum. Kuvayi- Milliye ruhu ile hareket etmek vatan hainliği ise bizler vatan hainiyiz diyelim o zaman! Ötekileştirme kavramı bu ülkede iyice empoze edildi. Ötekileştirilenler unutmayın ki bu ülkenin her taşında ve karesinde emeği olan vergi veren yeri geldiği zaman seve seve canını verebilecek TC. Vatandaşıdır. Nazım Hikmet ve birçok yazara ülkelerinde yaşamayı ve ölmeyi çok görenler aynı hatayı yine yapıyorlar. Bu ülkenin değerlerinin kıymeti ölünce anlaşılmasın mümkünse! Şuan hissettirilmese de bizden değilsin baskı sistemi uygulanmakta! En büyük tehlike ötekileştirilenlerin ötelenmesidir.
DEMOKRASİ KAYBOLDU, BULAN PARTİYE SÖZ OYUMU VERECEĞİM!!