3 Nisan 1930’da Belediye Kanunu’nun kabul edilmesiyle kadınlarımız ilk kez Belediye seçimlerine katılmıştır. Yine kadınlarımız Köy Kanunu’nun 20. Maddesinin değiştirilmesine dair 26 Ekim 1933 tarihli ve 2329 sayılı kanunun çıkarılmasıyla; kadınların köy muhtar ve heyetlerine seçilme hakkını elde etmiştir.
Aydın’ın Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanan Gül Esin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın muhtarı oldu. 1924 yılında TBMM’nde kadınların Milletvekili seçilmesi gündeme gelmesine rağmen milletvekili hakkının erkekler olması gerektiğini öne sürenlerin çokluğu sağlaması bu girişimi engelledi. Gerekli yasal değişiklik 1934 yılında yapılarak kadınlar milletvekili seçme seçilme hakkına sahip oldu.
Kadınlar ilk kez, 8 Şubat 1935 yılında yapılan genel seçimlerde 17 milletvekiliyle TBMM’de yerini aldı. Türk kadını 1934’te seçme ve seçilme hakkını elde ederken birçok ülkede kadınlar bu haklara 1944 yılından sonra kavuştu.
Örneğin; kadınlar İtalya’da 1948’de, Fransa’da 1944’te, Japonya’da 1950’de ve İsviçre’de 1971’de seçilme hakkını elde etti. Buna karşın, Avrupa’da kadınların temsil oranı hızla artarken, Türkiye’de arzu edilen oranlara ulaşmadı. Halen İsveç’te parlamentonun yüzde 44.7’si, Finlandiya’da 42,5’i, Belçika’da 38’i, İspanya’da 36’sı,Almanya’da 32.9’u, İsviçre’de yüzde 28.5’i, İtalya’da 21.6’sı, Bulgaristan’da 20.8’i Yunanistan’da 18.7’si kadınlardan oluşuyor.Şu anda dünya genelinde parlamentolarda kadınların oranı dünya ortalaması % 17, bu rakam Türkiye’de % 9’dur. 7 Haziran seçimlerinde tüm siyasi partilerde kadın adayların sayısının çoğalması ve TBMM’nde temsil oranın yükselmesini umut ediyorum.
UNUTULMAMALIDIR Kİ KURTULUŞ MÜCADELESİNDE BİNLERCE TÜRK KADINI DÜŞMANLA MÜCADELE ETMİŞ BUGÜNKÜ TÜRKİYE’NİN TEMELLERİNİ ATMAYA YARDIMCI OLMUŞTUR.
Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının üstünde kadın çalışmasını zikretmeye imkân yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim” diyemez.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
NENE HATUN, Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Çeperler Köyü’nde dünyaya gelen Nene Hatun, henüz 20 yaşında bir gelinken 1877-1878 yılları arasında yapılan Türk-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Aziziye Tabyası’nı sopayla, taşla, kazma, kürekle savunanlara katılarak cesurca savaştı. HALİDE ONBAŞI İşgallerin ardından İstanbul’da yaptığı konuşmalarla halkı işgallere karşı uyandırmaya çalıştı.1919’da Sultanahmet Meydanı’ndaki mitingde yaptığı etkin konuşma sonrası hakkında tevkif kararı çıkınca, eşi ile birlikte Anadolu’ya kaçarak Kurtuluş Savaşına katıldı. Domaniçli Habibe, Kurtuluş Savaşı sırasında cahil evladının düşmana yol gösterdiğini duyunca İnegöl’e inmiş, bir kurşunla oğlunu yere serip ardına bakmadan geldiği dağlara geri dönmüştür.
VANLI SÜREYYA SÜLÜN HANIM Van’a giren düşmanın karşısında 3 kardeşiyle birlikte mücadele vermiş, NAZİFE KADIN 1922’de Çanakkale Bigadiç’te düşmana bilgi vermediği için şehit edilmiş, SATI ÇIRPAN Millet mekteplerinde okuma yazmayı öğrenen Satı Hanım, Kurtuluş Savaşında cepheye sırtında mermi taşımıştı. 1934 yılında Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermesiyle meclise giren ilk 18 kadın milletvekilinden biri olmuştu. BİNBAŞI AYŞE Büyük harpte Kafkas Cephesi’nde yaralanarak ölen kocasının ve Türk evlatlarının intikamı için yemin ederek İzmir ve Aydın bölgesinde mücadele vermiştir. NEZAHAT ONBAŞI 70. Alay Komutanı Hâfız Hâlid’in kızı Çanakkale savaşında cepheden cepheye gitmiş 10 yaşında onbaşı olmuş ve yüzlerce düşmanı öldürmüştür. ŞERİFE BACI top mermileri ıslanmasın diye kazağını mermilerin üzerine örtmüş, yavrusu ölmesin diye üzerine abanmış ve soğuktan ölmüştür, ama ölene kadar vücut sıcaklığını yavrusuna vermiştir.
Erzurumlu Kara Fatma, Kastamonulu Halime Çavuş, Gördesli Makbule ve binlerce yiğit TÜRK Kadınını unutmayınız.
Türk Kadınının TBMM’de temsil hakkı vardır ancak bu yeterli sayıya ulaşmamaktadır.
Tüm siyasi partilere sesleniyorum Biz kadınlara kota koymaya hakkınız yok, biz kadınları siyasette vitrinlik obje olarak göstermeye de hakkınız yok. Eğer seçiyorsak seçilmekte bir o kadar hakkımız.
