Perdenin Arkasındaki Gerçekler
Yaklaşan seçimler öncesi gündeme gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada çıkan karar tartışma konusu oldu.
Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak getirilmesinin hemen ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile sarılması fotoğrafın görünen net yüzü.
Acaba, ABD’nin üzerinde çalıştığı, yetiştirdiği, büyüttüğü ve desteklediği aday kim sorusunun cevabı, karar sonrası sevinç naraları atan ve objektife poz verenler olabilir mi?
6’lı masa da masayı dağıtan biz olmayalım düşüncesiyle hareket edenler ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını istemediklerini açık ve net söyleyemeyenler bir başka yerde oyun mu kuruyorlar? Orta da bir kumpas mı var? Ortada bir mağduriyet var mı? Bu sorular yanıt bekliyor.
ABD’nin Ekrem İmamoğlu propagandası yaptığı açık ve net. ABD, Türkiye’de yapılacak olan 2023 seçimlerine doğrudan müdahale ediyor ve net bir şekilde İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istiyor. Kılıçdaroğlu’nun devletçi yapısından rahatsız olanlar, İmamoğlu’nun veya Akşener’in önünü açmak için oldukça fazla çaba sarf ediyor. Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayını uluslararası karar vericilerin belirleyeceği ortada.
“Görünen köy kılavuz istemez.”
Muhalefet üzerinden ve hükümet üzerinden 6’lı masaya örtülü operasyon yapanların hedefi ne?
Bu arada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu görevini yürütmeye devam edecek. Bundan sonra karar istinaf mahkemesine gidecek hatta oradan da Anayasa Mahkemesi’ne kadar gidebilecekken sanki karar netleşmiş gibi Saraçhane’de toplanmanın, gövde gösterisi yapmanın ne anla mı var?
2023 Seçimlerine gitmeden Genel Başkanı değişecek parti İYİ Parti’ye bakalım. İYİ Parti Genel Başkanı değişir mi? Meral Akşener ve İmamoğlu’nun sıkı sıkı sarılması ve yeniden başlıyoruz mesajının anlamı ne? Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu olsun bende başbakan olayım rüyası gerçekleşir mi bilinmez ama bu işin içinde bir iş var.
İYİ Parti, kurultay çalışmalarının ilk ayağı olan mahalle delegesi seçimlerini 29 Ekim-6 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdi. Kasım ayının ortasında başlayacak ilçe kongrelerini 5 Aralık’ta, il kongrelerini 29 Ocak’ta tamamlamayı hedefleyen İYİ Parti, ülkenin siyasi gündemi ve seçim takvimine göre şubat ya da mart ayında 3. Olağan Kurultay’ı yapmayı planlıyor. İYİ Parti Genel Başkanı değişebilir. Bu benim düşüncem. Meral Akşener ben Cumhurbaşkanı adayıyım diyebilir. Mümkün mü? Neden olmasın!
ABD Dışişleri Bakanının İmamoğlu davası ile ilgili açıklamasında da ne kadar üzgün olduğunu ifade etmesi ve endişe duyması düşündürücü değil midir? ABD, sen kimsin ki Türkiye Cumhuriyeti Devletine Hukuk dersi vereceksin. Terörü destekleyen bir ABD, her taşın altından çıkan bir ABD, Türkiye’ye karşı olan her ülkenin yanında yer alan ABD. ABD’yi eleştiremeyen kim varsa bilin ki arkasında bir iş vardır. Bu kadar basit. Bu halk bunları çok yakından tanıyor. Türkiye’ye insan hakları üzerinden ders verecek en son ülke ABD’dir.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, “Kul Kurar, Kader Gülermiş” sözünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mı hitaben söyledi bilmiyorum ama “Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz” fotoğrafı ile karşı karşıya olduğumuz doğrudur.
Gelelim Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamasına:
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı adaylığı için anket yapacağı iddialarını yanıtlayan MHP lideri Bahçeli, “Ankette kim çıkarsa ona karar verelim, siz de katılır mısınız dediler. Ben henüz cevap vermedim. Eğer birisi ankette bana gelirse, altı kişi arasından anket yapıyoruz, siz bu ankette kime evet dersiniz derse, tercihim sınıf arkadaşımdan yana olur” diye cevaplamıştı.
Bahçeli deneyimli bir devlet adamı ve siyasetçidir. Bugün yaptığı açıklama da dikkat çekicidir. Bahçeli’nin verdiği mesaj Türkiye’nin karşısında yapılan operasyonun net bir ifadesidir.
Millet İttifakının kendi iradesi ile değil uluslararası karar vericilerin iradesiyle Türkiye’yi götüreceği tehlikeli yolun, operasyonun açıklamasıdır. Bahçelinin; “Nitekim operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı’yla İmamoğlu’nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu şarkı burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır.
Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da bulunduğu esnada kural dışı hamlelerle devre dışına alınma çabaları gözden kaçmayan kurnazlık ve kumpastır. Altılı masada Kılıçdaroğlu’na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane’de İmamoğlu ve İP Başkanı vasıtasıyla sahneye çıkmıştır.
Bu yıl içinde sekiz defa toplanmalarına rağmen Cumhurbaşkanı adayı belirleyemeyen 6+1 formatlı masa artık geri dönülemez ve ertelenemez bir karar aşamasına gelmiştir. Dün akşamdan buyana yargıyı suçlamak, hükümeti töhmet altında bırakmak ise haksızlıktır ve yanlıştır.
Saraçhane’de toplanan veya altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir. Sekiz toplantıda sonuç alamayan partilerin, fiilen erkene alınmış dokuzuncu toplantıda adaylarını açıklamaları acil ve demokratik bir ihtiyaçtır.
Milletimiz artık bu orta oyununa son verilmesini, istismar kumpanyasının bitirilmesini, demokrasi ve hukuk istismarlarına kilit vurulmasını arzulamaktadır. Zillet ittifakı bu sorumluluktan kaçmamalıdır ve nihayetinde de kaçamayacaktır. Bu iş bugün sonuçlanmalıdır.” İfadeleri düşünmeli ve gözden kaçırılmamalıdır.
Hedef CHP’yi dağıtmaktır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Bütün yol arkadaşlarıma sesleniyorum… Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Ya bana katılın şimdi, yada şu anda yolumdan çekilin” demedi mi?
Her ne kadar bu yükü hükümete yüklemeye çalışsalar da hedefin CHP’yi dağıtmak olduğunu düşünenlerdenim. Çünkü İmamoğlu, “Bütün CHP’lilerin adayı Genel Başkan Kılıçdaroğlu’dur. Ama günün sonunda kararı verecek olan 6’lı masadır” ifadelerine rağmen bugün bu kadar çok sevinmesi ve her fırsatta sıkı sıkı kendi partisinin genel başkanına değil bir başka partinin genel başkanına sarılması da bir tartışma konusudur.
Tabii tek sevinen siz değilsiniz FETO yanlısı sosyal medya kullanıcıları da bugün Saraçhaneye kalbini koymuş.
Adalet herkese lazım. Eğer gerçekten bugün bu karar netleşseydi ve İmamoğlu’na siyasi yasak getirilseydi bende de bu karara yanlış derdim. Ancak bu kararın netleşmesi zaten 1 yılı alır. Bugünden bu kadar zafer sarhoşluğu yaşanması tam bir komedidir.
İç meselenizi yargının verdiği karar üzerinden gündeme getirmeniz nahoş.
Erken vites yükseltmeyin daha yolunuz uzun…