“BİZİMDE BİR ÇEVREMİZ VAR!”
Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen kahvaltıya katılan Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Gaziantep Emniyeti içerisinde ciddi bir yapılanmanın söz konusu olduğunu belirterek bazı atamalar ve tayinlerle bunun giderildiğini ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde şehit cenazelerinde linç edilmekten son anda kurtulduklarını belirterek kendilerini koruyan 10 polis bile olmamasını eleştiren Tayyar orada az sayıda polis vardı ve bu ülkenin bakanı polis aracı ile olay yerinden kaçırıldı diyerek eski Gaziantep Emniyet Müdürünün bunu birileri tarafından bilerek yaptığını ve yeterli önlemlerin alınmadığını ifade etti.Kendisinin telefonlarının dinlendiği konusunda konuştuğu İl Emniyet Müdürünün böyle bir dinleme söz konusu değil demesi üzerine, Emniyet Müdürünün önüne listeyi koyduğunda şok yaşadığını da sözlerine ekledi.
Tayyar, emniyet içindeki bu yapılanmanın çökertildiğini belirtirken kendisinin bu bilgilere nasıl ulaştığı da düşündürücü! Gazetecilerin bu soruyu sorması üzerine “Bizimde bir çevremiz var” demekle yetindi.
Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Emniyet Müdürü ile yaşadığı tartışmaların çok ciddi konuları içerdiğini zamanı gelince onların da açıklanacağını söyledi. Tayyar; “ Gaziantep’te yaşanan terör eyleminde teröristlerin girdiği kapıda Mobese kameralarının çalışmadığını biliyor musunuz? Benim anlatamayacağım öyle özel şeyler var ki, bunları sizinle paylaşsam dudaklarınız uçuklar. Şimdi ben Emniyeti eleştiriyorum, benim gazeteci arkadaşlarım da beni eleştiriyor. Sivil iradenin yanında olması gereken bir sivil toplum kuruluşu gidiyor, sen neden emniyete karışıyorsun, çek elini emniyetten, Antep’in huzurunu kaçırıyorsun diyor. Ben bunları anlamakta zorlanıyorum. İktidar partisi milletvekili olarak halka yanlış işler yapan bir merkezi eleştiriyorum, gazetecilerin benim yanımda olması gerekirken bir bakıyorum benim karşımdalar. Destek bulamadıkça daha fazla konuşmaya başlıyorum ondan sonra bu adam neden bu kadar çok konuşuyor deniliyor. Şehit cenazelerinde biz linç edilmekten kurtulduk. Başbakan yardımcısı Beşir Atalay, İl Başkanımız ve milletvekilleri camide mahsur kaldık. Gaziantep’in göbeğinde bir camide mahsur kaldık. İçişleri Bakanı Gaziantep’in ortasından polis otosuyla kaçırıldı. Bütün bunlar yaşanırken etrafımızda 10 tane polis yoktu. Bu kadar üst düzey yöneticinin olduğu yere siz 10 tane polis koyamıyorsanız, güvenlik sağlayamıyorsanız burada bir zafiyet var demektir. Ben Emniyet Müdürlüğü ile ilgili yaptığım açıklamalardan önce Emniyet Müdürü, Vali, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığına gittim. Bunların hiçbirisinden ses çıkmayınca konuşmaya başladım. Ben eğer bir şeyi söylüyorsam ondan önce bütün mekanizmaları kullanmışımdır, karşılık bulamayınca ve konuşmaktan başka çare bulamayınca da konuşmuşumdur.
İYİ KÖTÜ BİZİMDE BİR ÇEVREMİZ VAR!
Emniyet Müdürü ile yaptığım görüşmede bana dinleme olmadığını söyledi ancak ben kendisinin önüne hangi telefonların dinlendiğinin listesini koydum. Bunun üzerine gittiler Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını (TİB) şikâyet ettiler. Bende yıllardır bu işlerle uğraşıyorum ve iyi kötü bizimde bir çevremiz var. Bu tespitleri yaptıktan sonra inkâr edemediler. Bu süreçten sonra dinlemelerde elde edilen bilgileri çok sayıda insana servis ettiler. Bunların içerisinde siyasetçi, iş adamı, bürokrat kişiler bulunmakta. Ancak servis edilen bilgiler dinlemeye esas olan suçla ilgili bilgiler değil. İki kişinin konuştuğu esnasında eleştirilen ve 3.şahıslarla ilgili bilgiler bu şahıslara aktarılıyor. Ben konuşulan şeyleri aktarsam 5 gün boyunca manşet atarsınız. Gaziantep’te emniyeti kullanarak bir organizasyon yapma dönemi geride kalmıştır. Bir ilin Valisi, iktidar partisi milletvekiline sen kendi işine bak diyor ve gazeteci arkadaşlarımızın da bir kısmı bunu ayakta alkışlıyor. Ben gazeteci olsam fikirlerini tutmasam bile sen bir bürokratsın, bir siyasetçi ile nasıl böyle konuşursun derim” dedi.
