TBMM Genel Kurulu’nda Meclis Başkanlığı için yapılan 4’üncü oylamanın sonucunda AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz 258 oyla Meclis Başkanı oldu.
Birinci tur oylamada, adaylardan hiçbiri seçilmek için gerekli olan nitelikli çoğunluğa (367) ulaşamadı. 4. oylamada AK Parti adayı İsmet Yılmaz 258, CHP adayı Deniz Baykal 182 oy aldı. Oylamada 78 oy geçersiz sayılırken, 29 oy da boş çıktı.
YILMAZ;TEŞEKKÜR ETTİ
TBMM Genel Kurulunda 258 oy alarak Meclis Başkanı seçilen İsmet Yılmaz TBMM yaptığı konuşmaya, “Bu yüce Meclis’e başkan seçilerek, omuzlarıma yüklediğiniz görev ve büyük onur nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu ana kadar yürüttüğüm Milli Savunma Bakanlığı görevi de hukuken sona ermiştir. Meclis Başkanı olarak görevde kaldığım süre içerisinde, Anayasa, iç tüzük ve hukuk kuralları çerçevesinde yüce Meclis’e hizmet etmeye çalışacağımı ifade etmek isterim” diyerek başladı. Yılmaz konuşmasına söyle devam etti; Yeni yasama döneminin hayırlı olmasını diliyorum. Bu Meclis İstiklal Savaşı’nı yöneten kendi komutanını tayin eden devleti ve cumhuriyet kuran gazi meclistir. Milli iradenin en somut göründüğü yerdir. Aziz milletimiz sorunların çözümü olarak bu Meclis’i görmektedir. Bu meclisin hem gücünü hem de sorumluluğunu arttırmaktadır. Burası demokrasinin kalbidir. Yasama organı iyi çalıştıkça halkın sorunlarına çözüm buldukça halkın umutları artacaktır. Bize düşen Meclis’in itibarını en yüksekte tutmaktadır.
“YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR”
Yapacak çok işimiz var vaktimiz az, kum saati işlemeye başladı. Bu da bize Meclis’in bir dakikasını bile boşa harcamamız gerektiğini göstermektedir. Meclis’in daha iyi çözümleri ortaya koyabilmesi için gerekli tartışma ve konuşmanın yeri olduğunu bu dönemde milletimize gösterebiliriz. Bizim milletimizden aldığımız yetkide budur. Milletimiz, TBMM’den yeni bir Anayasa beklemektedir. Ekonomik ve demokratik seviye yeni anayasayı zorunlu kılmaktadır. Yeni Anayasanın gerekliliği konusunda toplumda esasen çok geniş bir mutabakat mevcuttur. Hukukun üstünlüğü, insan hakları, güçler ayrılığı çoğulculuk gibi demokratik hakların olmazsa olmaz unsurlarını göz önüne alarak yeni bir anayasayı yapmamız gerekir. İyi işleyen demokrasi içinde, Anayasa, beklenen toplumsal siyasal sorunların çözümü için gerekli zemini sağlamaktır. Yeni Anayasa hepimizin ortak sorumluluğudur.
“HERKESİN SAHİP ÇIKACAĞI YENİ ANAYASA YAPILABİLİR”
Toplumun tüm kesimlerinin bu sürece katılmasıyla herkesin sahip çıkacağı bir Anayasa yapılabilir. Toplumsal çeşitliliği koruyarak bireylerin sahip olduğu değerlerle barış içerisinde yaşamasını tahkim etmekte yine bu meclisin görevidir. Demokratik toplumlarda yaşamanın gereği diğerini olduğu gibi kabullenmeden geçer. Bize düşen farklı yaşam biçimlerini zenginlik olarak görmektir. Çoğulcu demokrasinin gereği budur. Bu süreçte evrensel değerlerle birlikte içinde yaşadığımız toplumun temel değerlerini dikkate alınması yeni Anayasanın ömrünü uzatacaktır.
“FARKLI DÜNYA GÖRÜŞLERİ ZENGİNLİĞİMİZDİR”
Bu dönemde devlet gücünü kullanan organlar arasındaki işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirtmek isterim. Kuvvetler ayrılığı Cumhurbaşkanı’nın koordinasyonunda, belli devlet yetkilerinin kullanılmasına yönelik medeni bir işbirliğidir. Bize düşen farklı dünya görüşlerini ve yaşam biçimlerini bir arada ve zenginlik olarak görmektir. Çoğulculuk herkesin kendi kimliğiyle toplumsal yaşama katılmasıyla mümkündür. Bu konuda ihtiyaç duyduğumuz şey, kendi kültürel değerlerimize bu gözle bakmaktır. Evrensel değerleri benimseyen, farklılıklarını barış içinde yaşatabilen bir Türkiye ile geleceğe umutla bakabiliriz. Bir kez daha şahsıma gösterilen itimatta teşekkür ediyor, yeni yasama döneminin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclis’i saygıyla selamlıyorum.
