Tesadüflerle başlayan bir dizi gelişme onu Türkvizyon yarışmasına götürdü hemen ardından TRT’nin sevilen dizisi Ertuğrul “Diriliş” dizisinde rol almayı başardı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi personellerinden ve aynı zamanda Büyükşehir Halk Müziği korosu sanatçılarından Adil Şan’ın başarı öyküsünü kendi ağzından dinledik. Şan Gazetemize verdiği röportajda kendi çabalarıyla bir yere geldiğini ve bunda en büyük etkenin Türkiye sevdası olduğunu söyledi. Diriliş dizisi jenerik müziğinin sözlerini de yazan sanatçı, dizide kendi yazdığı “TÜRKMEN DAĞI” şiirini okudu ve gönülleri fethi etti.
Türkvizyon yarışmasından kısaca bahsedir misiniz?
Türkvizyon Şarkı Yarışması, TMB TV, TÜRKSOY ve o yılın Türk Dünyası Kültür Başkenti’nin işbirliğiyle her yıl Türk dünyası ülkeleri arasında düzenlenen ilk ve tek şarkı yarışmasıdır. 2013 yılında ilk kez Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spor Salonu’nda düzenlenmeye başlamış ve yirmi dört ülke katılmıştır. Her yıl TÜRKSOY tarafından belirlenen Türk Dünyası Kültür Başkenti’nde düzenlenen yarışmanın ikincisi 2014 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak kararlaştırılan Kazan’da düzenlendi. 2015 yılının kültür başkenti olduğu halde Türkmenistan hükûmetinin Türkiye ve Rusya arasındaki siyasi sorunlar nedeniyle yarışmayı düzenlemekten çekinmesi sonucunda yarışma İstanbul’da düzenlendi.
Türkvizyon yarışmasıyla sizin tanışmanız nasıl oldu?
Bayır-Bucak Türkmenlerinin yaşadığı sıkıntılar sonucunda bu yarışmada Bayır Bucak Türklerinin de temsil edilmesi gerektiği düşünülmüş. Bayır- Bucaklı Suriye Türkmen’i bir şarkıcı istenmiş ve Kerkük Türkmeneli Televizyonu beni tavsiye etmiş. Azerbaycan TMB TV tarafından bana ulaştılar, büyük bir yarışma olduğunu ve bu yarışmada Bayır Bucak Türkmenlerini temsil etmemi istediler. İnternet üzerinden eserlerimi dinlemişler, Diriliş dizisiniz jenerik müziğine Suriye Türkmenlerinin tarihini anlatan bir söz yazmıştım. Bu türküyü dinlemişler ve çok beğenmişler ve yarışmaya bu türküyle katılmamı istediler.
Yarışmada bütün sanatçılar Pop Müzikle katılıyordu ve bana da bir pop şarkısı ile katılmamı söylediler. Ben kendilerine pop şarkıcısı olmadığımı, Türk Halk Müziği sanatçısı olduğumu söyledim. Öyleyse dediler sen Diriliş dizisine yazmış olduğun türküyle katıl dediler. Kendilerine Telif hakkı olduğunu ve iznin olmadığını söyledim. Daha sonra kendileri gerekli mercilerle görüşmüşler, her türlü izni almışlar. Tekrardan müziğin aranjesi yapıldı ve tekrar stüdyoya girildi.
Hayal ettikleriniz ve yaşadıklarınız neler?
Benimle özel olarak ilgilendiler.
Ben yarışmanın bu denli büyük bir organizasyon içerisinde düzenlenen bir yarışma olduğunu hayal etmemiştim. Bayır-Bucak Türkmenlerini temsilen bir de jüri üyesi istenmişti. Suriyeli Türkmen sanatçımız Ömer Gülcan’ı da jüri üyesi olarak götürdük. 30 ülkenin katıldığı bir yarışma olacaktı ancak Rusya tarafından yapılan ulaşım engellemeleri nedeniyle 7 ülke çekilmek zorunda kaldı. Yarışmadan 3 gün önce İstanbul’a gittim ve yarışmanın yapımcısı olan İslam Bagirov benimle özel olarak ilgilendi. İslam Bagirov, Bayır-Bucak Türkmenlerinin yaşadığı sıkıntılar ve göstermiş olduğu mücadeleden dolayı sürekli olarak gündemde tutulması, onların boynu büyük kalmaması gerektiğini düşünen milliyetçi bir yapıya sahipti. Suriyeli Türkmenlerin bu yarışmada en iyi şekilde temsil edilmesi için müziğin izninin alınmasından tutun da birçok konuda bizimle özel olarak ilgilendi. Özel aranjeler yapıldı, Türkiye’nin en ünlü modacılarına kıyafet konusunda tasarımlar yaptırıldı. Benim için arkamda oynamak üzere Ukrayna’dan özel dansçılar getirildi. Selçuklu dönemini anlatan bir savaş karakteri canlandırıldı.
Yarışmadan sonra tüm dünya televizyonları ve ulusal basın size çok büyük bir ilgi gösterdi tepkiniz ne oldu?
Verdiğim mesaj bütün dikkatleri benim üzerime çekti.
Yarışma bittikten sonra bütün televizyon kanallara benimle röportaj yapmak için sıraya girmişti. Bayır Bucak Türkmenlerinin durumu hakkında benden bilgi istediler. Suriye Türkmenlerini böyle bir yarışmada temsil etmek ve bu kadar yoğun ilgi görmek beni çok mutlu etmişti. Ben aslında eserimin sonunda bir mesaj vermiştim. “Bayır Bucak Türkmenlerinin, Türkmen Dağının, Suriye Türkmenlerinin anası Türkiye” diye bir mesaj vermiştim. Manşetlerde geceye damga vuran Bayır Bucak Türkmenleri diye bahsedildi. Dolayısıyla ben vermiş olduğum mesajların yerini bulması ve Türkmenlerin sesini duyurabilmem adına yarışmadan birinci olarak çıktığımı düşünüyorum.
Yarışmadan sonra hayatınızda neler değişti?
Yarışma sonrasında çok ciddi ilgiyle karşılaştım
Yarışmadan sonra çok ciddi anlamda bir ilgi gördüm. Gaziantep’ten ve tüm Türkiye’den yoğun bir ilgi oldu. Sosyal medyada sayfam kitlendi ve yeni sayfa açmak zorunda kaldım.
Bu Kadar başarılı olmam aslında Ben Suriye’de ilkokul dahi okumadım ben yeni yeni Türkiye de Dışarıdan ortaokulu bitirmek üzereyim. Ancak kendimi yetiştirdim ve geliştirdim. Bu yönde Suriye Türkmenleri kültürü adında 200 sayfalık Bir Kültür kitabı yazdım, üç tane albüm çalışmam oldu. Yazdığım kitapta Suriye Türkmenlerinin iğneden ipliğe kültürünü anlattım. Kitabı yazarken Suriye Türkmen köylerine gidip bizzat insanlarla, yaşlılarla görüşerek yazdım gelecek nesillere ve Türk dünyasına Suriye Türkmenlerinin kültürünü armağan ettim. Şimdi de Suriye Türkmen Atasözleri ve deyimler Sözlüğü adında yeni kitabımı yazdım bitirdim yakın bir tarihte baskıya girecek. Benim Bu çalışmalarım ve azmimi duyan Medya ve basın benim Hayat hikâyemi iki defa belgesel haline getirdi. Bir defa TRT Avaz Suriye’den gelişimi, yaşadığım zorlukları ve Türk vatandaşı oluşumu ve azmimi Aşkın Pusulası Programı olarak belgesel haline getirdi. Ayrıca Hollanda’nın Vpro televizyonu tarafından da 2 bölümlük bir belgeselim çekildi ve yayımlandı.
Ben Gaziantep’i avucumun içi gibi bilen Müthiş bir Gaziantep hayranı birisiyim. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde yaklaşık on yıldır Arapça Tercüman ve basın yayın müdürlüğünde çalışıyorum ve bundan dolayı gurur duyuyorum. işimi seviyorum. Aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği korosunda Korist, solist olarak 7 yıldır görevliyim. Gaziantep’e gelen bütün Arap heyetleri ve bürokratları ben gezdirir, onlara hem rehberlik hem tercümanlık yapardım.
Bu başarınız Gaziantep’te nasıl karşılandı?
Ben Gaziantep’e hayran birisiyim. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinde yaklaşık on yıldır çalışıyorum ve bundan dolayı gurur duyuyorum. Aynı zamanda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Türk Hal Müziği korosunda görevliyim. Gaziantep’e gelen bütün Arap ve Türkmenleri ben gezdirir, tercümanlık yaparım. Müthiş bir Gaziantep hayranıyım. Gaziantep’i avucumun içi gibi bilirim. Yıllar önce Suriye’den Türkiye’ye geldim. Türk vatandaşı oldum. Yaklaşık 20 yıldır Gaziantep’te yaşıyorum.
“TÜRKMEN DAĞI” şiiriniz çok ilgi gördü. Bu şiiri nasıl yazdınız?
Artık savaş bitsin, insanlar evine dönsün.
Ben Türkmen Dağında Rus uçağı düşürüldüğünde “Türkmen Dağı” şiirimi yazıyordum. Şiirimi yeni karalamaya başlamıştım. Tam bu sırada beni Ertuğrul Diriliş dizisinin yapımcısı aradı. Türk Vizyon yarışmasında kendilerine ait olan müzikle göstermiş olduğum başarıdan dolayı beni tebrik etti ve dizide bana da bir rol teklif etti. Bir bölümde olsa benim dizide olmamı bir türkü veya şiir okumamı istedi. Ben de kendisine Türkmen Dağı şiirimi yazdığımı söyledim. Bana şiiri kimseye okumamamı ve sürpriz olarak ilk defa dizide okumamı istedi. Diziye Bayır-Bucaklı ozan olarak girdim.
Dilerim ki bu savaş artık bitsin. İnsanlar evine dönsün. Türkiye sağ olsun, Suriye’den gelen insanlara evini açtı, ekmeğini paylaştı. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve vatandaşlarının hakkını inkâr edemeyiz. Bunu bir Türkiye vatandaşı olarak değil, Suriye Türkmen vatandaşı olarak söylemek istiyorum. Bugün Gaziantep’te 700 bin civarında Suriyeli vatandaş yaşıyor. Tüm Türkiye ve Gaziantepliler bizim yaramıza merhem oldu, devlet olarak bize her türlü imkân ve destek verildi. Ben Suriye Türkmenleri adına tekrar Türk devletine ve halkına şükranlarımı sunuyorum.
Türkmen Dağı
Duman çökmüş; kızıl dağın başına,
Şehit düşmüş; toprağına, taşına
Bakmadılar! Akan gözün yaşına,
Avlayıp gittiler Türkmen Dağı’nı
Kırkbeş dağında düşman dolaşır,
Dolaşır da Türkmenlere dalaşır,
Ana, bacı şehidine ağlaşır,
Dağlayıp gittiler Türkmen Dağı’nı
Vurdular! Sürdüler! Bizi obadan,
Güç versin bizlere, Ulu Yaradan!
Ölsek bile, vazgeçmeyiz buradan,
Dağıtıp gittiler Türkmen Dağı’nı
Alparslan, Süleyman Şah torunları
Analar aslan doğurmuş bunları!
Bizim için feda edip canları,
Yurt edip gittiler, Türkmen Dağı’nı
Türkmenoğlu! Kesme umudu Hak’tan!
Ecdad mirasıdır, bu güzel vatan!
Muzaffer olacak! Muzaffer olacak!
Ordu komutan!
Tarihe yazalım! Tarihe yazalım! Türkmen Dağı’nı!
