6 Şubat Asrın felaketi ve Haarp
6 Şubat sabahı Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7, 7,4 şiddetinde peş peşe gelen iki deprem ile sarsıldık.
Her zaman olduğu gibi yine binaların depreme dayanıklı olup olmadığını, müteahhitlerin malzemeden çalıp çalmadıklarını, bina kolonlarını kesen densizleri, deprem yasasını konuşmaya başladık.
Depremin ilk saatlerinde çaresizliğin hâkim olduğu o soğuk günleri, gördüklerimi, hissettiklerimi unutmam mümkün değil.
Depremde hayatını kaybeden 40 binden fazla kişinin sorumluları elbette vicdanıyla hesaplaşacaktır. Hesapta sorulacaktır.
Hiçbirimiz çaresizliğin çığlığını asla unutmayacağız.
Depremin vurduğu 10 il ve yıkılan göçük altında kalan canların çığlıklarını hafızalarımıza kaydettik.
Deprem Yönetmeliği ilk kez 1940 yılında yayımlandı. Türkiye depremle yaşamasını öğrenmeliydi ancak öğrenemedik. Tarih boyunca yaşadığımız depremler canımızdan can aldı ancak biz hala akıllanmadık. En son 2018 yılında güncellenen deprem yönetmeliği bile yeterli olmadı.
Depremde yıkılan binaların sorumlusu müteahhitler kadar zemin etüt çalışmasını düzgün yapmayanlar, binaları yapım aşamasında kontrol etmeyenler ve deprem toplanma alanlarını imara açanlardır. Milyonluk evleri satın alanların, binanın depreme dayanıklı olup olmadığını sorgulamaması da cabası..
Biraz Haarp projesi hakkında konuşalım
18 Ağustos depreminin üzerinden 24 yıl geçti. O günden bu yana ne değişti hep birlikte düşünelim?
6 Şubat depremi gerçekten bir doğal afet mi? Yoksa Haarp mi?
Cesaret edip konuşamadığımız geçmişten bugüne haarp silahları ve hedef ülkeler…
Bu konuda devletimizin bir çalışması var mı bilemem ancak benim depremden iki gün önce gördüğüm rüya ve sonrası….
Anadolu topraklarına yapılacak saldırılar ve bu saldırlar sonrasında yıkılacak dedikleri Türkiye’nin, Anadolu’nun daha güçlü çıktığı güneşin üzerimize doğduğu o rüyaya….
Ardından arkadaşım Fulya’nın araması ve anlattıkları… Belki bir gün bu konuyu detaylı konuşuruz.
Milli güvenlik sorunu olduğunu düşündüğüm bu dönemde ailemle Gaziantep’i terk etmeyi hiç düşünmedik. Düşman asla uyumuyor.
Ölmekse eğer bu topraklarda: kötülerle iyilerin savaşında ölmeyi tercih ederim. Bilakis bu toprakları terk etmeyi asla düşünmeyin.
21 yüzyıl iyilerin kötülerle savaştığı, savaşması gerektiği bir dönem.
Bu bir Haarp mi!
ABD Alaska eyaletinde bulunan bilimsel araştırmanın adı olan bu projeyi ABD 6 şubatta kullandı mı? Kullandıysa hedefi neydi?
Türkiye ve dünyanın aktif fay hatlarına sıradan vatandaş bile rahatlıkla ulaşabilir. Elâzığ depremin hemen ardından çok konuşulan ama unuttuğumuz Nurdağı fay hattı üzerinde çok durmadık ve bilim adamlarına kulak vermedik.
Hedef Türkiye! Yer altı rezervleri ve konumu itibarıyla dünyanın gözünün topraklarımızda olması şaşırtıcı olmasa gerek.
Çok yakın tarihte bölgede bazı şirketlere petrol arama izni verildi. Bunu gözden kaçırmayalım!
Fay hattını tetiklediği iddia edilen haarp teknolojisini kanıtlar nitelikte röportajlar var. Kahramanmaraş’ta zeytin arazisinin ikiye ayrılması. Depremden önce çok büyük bir patlama sesinin duyulması. Gökyüzünde bir cismin o bölgeye düşmesi vs..
THE SİMPSONS
Matthew Abram Groening tarafından Fox için hazırlanan The Simpsons, animasyon komedisi en uzun yayımlanan Amerikan sit-comudur.
Diğer gündem The Simpsons animasyon komedisi. Bazılarımız yeni duyabilir ancak Simpsons ailesi 2005, 2017 yıllarında da gündeme gelmişti. Özellikle Kahramanmaraş’ı konu alan bölümü yine gündem oldu. Deniz olmayan Kahramanmaraş ve yük gemisi konulu bölüm…
1989 yılında yayına giren Simpsons dizilerinde tutan tahminler ve öngörüler çok konuşuldu. Aslında tahmin ve öngörü demek yanlış olur.
Bundan 10 yıl önce 2022, 2023 yılı kehanetleri aslında ABD’nin uzun vadede dünya üzerinde uygulayacağı projeleri anlatıyor. Tüm bunlar haarp teknolojileri ve projesinin zihne hükmederek sinema, dizi ve animasyonlarla bilinç altına yerleştirilmesi.
Aynı Simpsons ailesi 2007 yılında sinema filmi olarak yayına girdiğinde koronavirüs dahil birçok ürkütücü olayı konu aldı. Yıllar önce yayımlanan bölümlerde yapay zekayı, metaverse, müzikle zihin kontrolünü, Marsa giden kargo gemilerini ve daha birçok şeyi konu aldı.
3’üncü dünya savaşı başladı mı?
ABD Millennium Challenge 2002 deprem tatbikatı ve senaryosu iddiasını hatırlayalım!
Nato ülkelerinin yaptığı “Binyılın meydan okuması” tatbikatında, Türkiye deprem sonrası işgal ediliyordu. Sosyal medya kullanıcısı tarafından paylaşılan tweette, NATO ülkelerinin deprem sonrası Türkiye’nin işgalini konu alan bir tatbikat yaptığını, bu nedenle dikkatli olunması gerektiği paylaşıyordu.
ABD Millennium Challenge İddialara göre yayınlanan bir haberde Trakya’yı Yunanistan’a, İstanbul’un batı yakasını ise Ekümenik Patrikhane Şehir Devleti olarak göstermişti.
“ABD 96 saatte Ankara’yı işgal edecek” ifadeleri ile atılan haber başlığını hatırlayalım.
“HİÇ KİMSE KALMAYACAK”
FETÖ’cü Serkan Karabacak’ın depremden 3 hafta önce kaydedilen konuşmasında ki “7,4 büyüklüğünde deprem gerçekleşecek ve hiç kimse kalmayacak abi. Tertemiz olacak abi. Her şey güllük gülistanlık olacak abi. Allaha inandığım gibi. Adımın nasıl olduğuna inandığım gibi. Vallahi Billahi tallahi” sözleri de Haarp teknolojisi kullanılmış olabileceğinin kanıtı değil midir?
ABD Savaş gemisinin her deprem öncesi burnumuzun dibine demir atması da cabası tabii…
21. yüzyıla hükmedecek olan yapay zeka, robotlar ve dünya nüfusunu azaltmak isteyen ülkelerin projelerine karşılık kendi projelerimizi ortaya koymalıyız.
OLASI İSTANBUL DEPREMİ
Gözlerin çevrildiği olası İstanbul depremine ne kadar hazırız? 18 Ağustos depreminin ardından geçen 24 yıl boyunca yaptıklarımız ve yapmadıklarımız neler?
Felaket bölgesinde arama kurtarma, barınma, tahliye, sağlık hizmetleri planlamalı. Kızılay ve AFAD, diğer Arama -Kurtarma ekipleriyle birlikte olası İstanbul veya başka depremler için koordineli çalışma yapması ivedilik kazandı. Kurumlar ve gönüllüler her hangi bir durumda ne yapacağını bilmeli, görevlendirmeler koordinasyon önceden hazırlanmalı. Artık dersten ders çıkartmamak olmaz. Şu yaşadıklarımız ilk değil, son da olmayacak. Her seferinde aynı şeyleri konuşmayalım, konuştuklarımızı icraata dönüştürelim. İstanbul’da yaşayanlara da bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Yetkililere sesleniyorum: artık afallayarak depreme canları kurban vermeyelim. Eğer işini yapamayan yeterli olmadığını düşünen varsa da görevinden istifa etmeli. STK ne kadar önemli olduğunu bu depremde bir kez daha gördük. Arama- Kurtarma gönüllüleri daha da güçlendirdilmelidir.
Her deprem sonrası kaos ve kargaşa oluşmasını bekleyen akbabaların işgal planını bozan büyük Türk Milleti, zihninize hükmedilmesine izin vermeyin.
Yapılan plan ve projelerin medya gücüyle zihnimize yerleşmesine izin vermemek için medyanın üzerine düşeni yapması vatani görevdir.
Birbirimize sarılmak sevmek için, ahlaklı dürüst insan olmak için felaketleri beklemeyelim. Komşumuz açken biz tok yatmayalım. Komşularımızı tanıyalım.
Deprem felaketiyle gördük ki insanlar komşusunu bile tanımıyor. Bu gerçek çok üzücü…
6 Şubat Depreminde 10 ilimiz kalbinden yara aldı. Bu acıları sarmak kolay olmayacak.
Ancak bu acılarla yaşamak yerine artık depremle yaşamayı ve depreme uygun binalar inşa etmeyi öğrenmeliyiz
Göğe yükselen çığlıklar Türk Milletinin tek yürek olmasını sağladı.
Dünya insanları acımızı paylaştı. Yardım için seferber oldu. İnsanlık için yüreği yananlara, bizimle ağlayanlara minnettarız.
Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır diliyorum.
Başımız sağ olsun
Geçmiş olsun TÜRKİYE!
