Depremin ekonomik boyutları
Üzgünüz! Deprem bir gerçek, tedbirler değil. Tedbirler sahte.
Şehrimizde ve bölgede yaşanan acılar var. Yaşam kalitemiz düştü. Medeniyetin göstergesi olan binalarımız yerle bir olurken, belki bin yıl geriye giderek çadır kentler kurduk. Çok şükür ilk kriz atlatıldı. Şimdi geldik imar kısmına…
Bölgenin jeolojik yapısı değişti. Sosyal yapısı göçle değişecek. Özellikle bazı şehirlere yeni semtler kurulacak. Oradaki hasarlı binaların kalkması yerine yenilerinin yapılması bir yıldan fazla süreceğe benziyor.
Hasar tespiti yeniden inşa süresince oradaki insanların barınması için barınak, ısınması için odun, yemesi için gıda ve daha bir sürü şey lazım.
AFAD, Kızılay, Hayrat Vakfı, IHH ve daha bir sürü kurum, kuruluş buralarda depremin ilk anından itibaren faaliyet gösterdiler. Daha da gösterecekler. Yardım severlerin katkıları da devam edecektir.
Dünyanın her yerinen yardımlar geldi ve daha da gelecektir.
Deprem bölgesindeki son araştırmalara göre 100 milyar dolarlık zarar olduğu tahmin edilmektedir.
Bu zararların yanında üretim, tedarik zinciri, tarım zarar görmüştür. Bölgede tarım ve hayvancılık başta olmak üzere sanayi kesimi de önemli oranda zarara uğramıştır.
Özellikle bina yaparken tüm taraflar işlerini ciddi yapmaları gerekmektedir. Binalar medeniyet göstergesidir. Bir yaşam biçimidir. Yaşanan depremler hatıraları barındıran mahalleleri de yok etmiştir.
Medeniyet hatıralardır, yaşam biçimidir. Mahalle büyük ailenin barındığı yerdir. Bölgede yaklaşık 14 milyon yaşamaktadır. 3 milyon kişi deprem nedeniyle yerlerini değiştirmiştir. Tekrar geri dönerler mi? dönerlerse nasıl hayatlarına devam ederler. Sorular sorunlar birbirini kovalıyor.
Bu süreçte ekonomik olarak insanlar desteklenmelidir. Bölgede yaşayanların borçları olabildiğince ertelenmelidir. Olabildiğince yapılandırılmalıdır.
Yeni bir hayat kurmak için gayret etmeliyiz.
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News