Gaziantep Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde konuşan MHP Gaziantep Milletvekili Semih Yalçın “İttifak yok” dedi.
MHP Gaziantep teşkilatı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde gazeteciler ile bir araya gelen Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep Milletvekili Prof.Dr. E.Semih Yalçın yaptığı açıklamada MHP’nin ittifak çalışması içerisinde olmasının söz konusu olamayacağını belirterek, çözüm süreci, Anayasa çalışmaları ve sınırlarda yaşanan sorunlara değinerek çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Gaziantep MHP İl Başkanı Mustafa Erzin, İftar yemeğine katılan basın mensuplarına yoğun ilgilerinden dolayı teşekkür ederek sözü Gaziantep Milletvekili ve Genel başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a bıraktı.
Milliyetçi Hareket Partisi Gaziantep Milletvekili Prof.Dr. E.Semih Yalçın gündemlerinde başka bir parti ile birleşmenin söz konusu olmadığı vurgusu yaparak, bu tür varsayımlarla MHP’nin devre dışı bırakılmaya çalışıldığını, yerel seçimlerde halk tarafından kabul görecek aday tercihi çalışmaları yaptıklarını söyledi. Yalçın; “ Yerel seçimlerle ilgili olarak ciddi mesafeler aldığımızı düşünüyorum. Ramazan ayı münasebetiyle çalışmalarımızın bir kısmı ertelenmiş durumda olmasını rağmen, ramazan ayından sonra seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde devam edeceğiz.
PARTİMİZİN GÜNDEMİNDE İTTİFAK ÇALIŞMASI YOKTUR
Hatırlarsanız Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı, malum bir gazetemiz tarafından ortaya atıldı. Fakat şaşılacak bir şey ki ertesi gün gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerekse Milliyetçi Hareket Partisi yetkilileri böyle bir ittifak çalışmasının olmadığını söylemesine rağmen özellikle ulusal televizyonlarda bu ittifakın neyi getirip neyi götüreceği tartışılmaya başlandı. Yani olmayan bir meseleden ortaya çıkmak sureti ile bir senaryo çizilmeye çalışıldı. Şöyle ki ne Milliyetçi Hareket Partisi’nden bir başka siyasi partiye böyle bir teklif gitmiş, ne de başka bir partiden bize gelmiştir. Böyle bir ittifak çalışmasının olmasının da mümkünü yoktur. Her aklı başında vatandaşımız, her entelektüelimiz bu gerçeği çok net bir şekilde ortaya koyar ve idrak eder. Bunun olmamasına rağmen defalarca söylenmesinin nedeni yeni senaryolar ve yeni projelerle alakalıdır. Bu tip muhtemel bir senaryoda Milliyetçi Hareket Partisi’nin devre dışı bırakılması düşünüldüğü için ortaya çıkarılmıştır. Bu sebeple bir daha tekrar ediyorum bizim partimizin gündeminde olmadığı gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin de gündeminde böyle bir husus yoktur. Biz şuanda aday tespitlerinde hata yapmaksızın Türk toplumu ve halkımız tarafından kabul görecek isimleri bu milletin karşısına çıkarmak suretiyle yerel seçimlere hazırlanıyoruz.
HALKIN İSTEKLERİNE UYGUN, UZLAŞILMIŞ BİR ANAYASA ARZUSUNDAYIZ
PKK ve KCK Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özerkliğin ve ayrışmanın provasını yapıyor. Hükümet, PYD tarafından otorite boşluğundan faydalanarak Suriye’nin Kuzeyinde yeni bir devlet kurulmasına seyirci kalıyor. Şu anda Türkiye çok önemli ve ön plana çıkan iki önemli süreç içerisinde. Bunlardan bir tanesi Anayasa yapım süreci, diğeri de iktidarın ismini verdiği çözüm sürecidir. Her iki süreç de birbirinden bağımsız değildir. Bu iki süreç içerisinde Milliyetçi Hareket Partisi Anayasa ile alakalı neyi arzu etti ve neyi söylediyse masadan kalkmaksızın aynen sözünde durmaya devam etmektedir. 174 maddenin içerisinde olabildiğince uzlaşma sağlama sureti ile konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirilmesini bekliyoruz. Geçenlerde Sayın Başbakan bir siyasi manevra olarak gördüğümüz 48 madde üzerindeki uzlaşma teklifini reddetmemizin sebebi ilk defa Meclis Başkanının yönetiminde, Meclis çatısı altında 4 partinin eşit şartlarda bir araya gelebilmiş olmasını bir fırsat olarak telakki ettiğimizden, bu fırsatın iyi değerlendirilmek sureti ile 48 maddede kalmaksızın daha fazla maddelerde uzlaşılarak halkın istek ve temayüllerine uygun ve uzlaşılmış bir Anayasa yapma arzusundan kaynaklanıyor. Nitekim bu hadisenin hemen arkasında 1 hafta sonra komisyon çalışmalarına devam edildiği için bu gün itibari ile 48 olan uzlaşılmış madde 57’ye çıkmıştır. O halde halkın çözüm beklediği her hususun bu komisyon tarafından görüşülmek sureti ile şerhli maddelerin ortadan kaldırılması ve olabildiğince yüksek sayıda maddenin Türk kamuoyuna sunulmasını arzu ediyoruz. Bunu da ısrar ile bekliyoruz. Ortak aklın ve uzlaşma zihniyetinin yakalanması gerekiyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE’Yİ KISKACA SOKMUŞTUR
Çözüm süreciyle alakalı Milliyetçi Hareket Partisinin görüş ve düşünceleri açıktır.2009 yıllarından itibaren başlatılmış olan bu sürece bugünlerde bu tarihlerden itibaren sebeplerimizi ortaya koymak suretiyle karşıyız ve taviz vermeksizin ülkenin yanlış yola gideceğini ifade ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada MHP’nin söylemlerinin haklı çıkmaya başladığını görmekteyiz. Suriye Irak ve İran sınırlarını düşündüğümüzde Türkiye sınırlarının hemen hemen yarısından çoğu tehlike altındadır. Bunun sebebi çözüm sürecinde ki basiretsizliklerdir. Çözüm süreci şuanda Türkiye’yi kıskaca sokmuştur. Varsayalım bu sürecin iktidarın arzu ettiği istikrarda gitmediği takdirde Suriye’nin kuzeyinde Kuzey Irakta ve İran’ın sınır bölgelerinde ciddi anlamda bir tehdit unsuru kendini muhafaza etmektedir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde maalesef terör örgütünün kendine ait bağımsız alanlar oluşturmaya başladığını görüyoruz. Daha da önemlisi bu örgüt KCK’nın asayiş adı altında kendisi belirli ilçelerimizde yani Türkiye sınırları içerisinde ayrışmanın özerkliğin provasını yapmaktadır. Kendisine ait bir takım müessesleri kurmak suretiyle bir ayrı devlet oluşturma veya son günlerde ki tabiriyle paralel devlet oluşumuna gitmektedir. Bunların tümü çözüm sürecinin ürünü olup, bundan sonra ki süreçte Türkiye’nin geleceğiyle ilgili iyimser olmamız mümkün değildir. İkinci PKK dediğimiz PYD’nin otorite boşluğundan faydalanarak Suriye’nin kuzeyinde yeni bir oluşum içerisine gitmesine seyirci kalınması büyük talihsizliktir. Bu müdahalesizlik maalesef uzun vadede Türkiye Cumhuriyeti devleti için yakından uzaktan tehlike arz etmekte olup çözüm sürecinin geldiği nokta vahim durumlara gelmiştir.
YEREL SEÇİMLER TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ TAYİN EDECEKTİR
Yerel Seçimlerde sıradan bir adayın belediye başkanlığına aday gösterilemeyeceğinin önemi ve idraki içerisindeyiz. Halkımız seçimlerde son sözünü söylerken ülkenin çıkarlarını ön planda tutmalıdır. 30 Mart 2014 tarihinde sandığa gidecek vatandaşlarımız sadece bin 396 belediye başkanımızı tayin etmeyecekler, yerel seçim sonrasında özerliğe ve otonomiye hazırlanan BDP’nin nasıl tavır alacağına karşı bir tavır koyacak veya koymayacak, mevcut siyasi partinin bu siyasi politikalarını yargılayacak, beğenecek veya beğenmeyecek, muhalefet partisi olarak bizi yargılayacak, yeterli görecek veya görmeyecektir. Bütün bunları değerlendirmek sureti ile Türkiye’nin önümüzdeki sürecinin nasıl şekilleneceğini, nasıl biçimleneceğini vereceği oyları ile beyan edeceklerdir. İşte bu sebeple 30 Mart 2014 yerel seçimleri sadece ve sadece bir mahalli idareler seçimi olmaktan çıkmış, Türkiye’nin geleceği ile anayasa yapım süreciyle veya çözüm süreci ile alakalı halkın görüşünü beyan edeceği bir vaziyet haline gelmiştir. Biz bu şuurla önümüzde ki sürece hazırlanıyoruz bunu yaparken sizlerinde yakından takip ettiğini zannettiğim milli değerleri koru ve yaşat mitinglerimizde ramazan münasebetiyle bir buçuk aylık bir ara verilmiş daha sonra ki süreçte tekrar devam edecektir. Bundan sonra ki mitingimiz 24 ağustos da Konya’da Türkçe mitingi olacak hemen arkasından Elazığ, Samsun, İstanbul ve son olarak 9 kasımda Ankara’da büyük Türkiye mitingi olacaktır. Yerel seçimlere verdiğimiz önemi bu mitinglerde veriyoruz. MHP olarak meydanlarda bu iktidardan artık kurtulmanın gereğine inandığımızı ifade edip başka yol ve yöntemlere başvurmadan demokratik yollarla, sadece sandık yoluyla milletimizin doğru tercihi yapmasını sağlamak için çalışacağız.
