Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep’te en kısa zamanda nehir turizminin yapıldığı bir projeyi hayata geçirmek istediklerini söyledi.
Güzelbey, Kral FM Radyosun’nda “Afrikalı Ali” isimli programın canlı yayında değişen ve gelişen Gaziantep’in projelerini anlattı.
Fırat Nehri üzerinde Tuna Nehri’ne benzer bir projeyi hayata geçirmek için çalıştıklarını belirten Güzelbey, artık Gaziantep’e gelen insanların kentin dokusunu, tarihini veya müzelerini gezmeyeceklerini hemen 30 km uzaklıktaki Fırat Nehri’nde gemilerle nehir turizminden de yararlanacaklarını kaydetti.
İnsanların bir taraftan Rum kaleyi, diğer taraftan Erenköy, Aşağı Çardak, Yukarı Çardak ve Samsat’ı görme imkanları olacağını vurgulayan Güzelbey, öbür taraftan da Nemrut’a gidileceğini belirtti. Bu durumda Gaziantep’in yanı sıra Şanlıurfa ve Adıyaman’ın da nehir turizminden yararlanacağına dikkat çeken Başkan Güzelbey, bu projenin üç kenti ilgilendirdiğini kaydetti.
Bunun yanı sıra Gaziantep’in hemen yanı başında (14 km) ilk insanlığın yaşandığı Dülük Antik Kenti’nin bulunduğunu ve burasının da turizmi açılması ile Gaziantep’in turizminde önemli bir gelişme olacağını bildirdi. Şuanda Dülük Antik Kenti’ndeki çalışmaların devam ettiğini, ancak hemen yanı başındaki Dülük Köyü’nün turizme açılmasıyla insanların buraya geleceğini ve ekonomik anlamda katkı sağlayacağını işaret etti.
Neticede Gaziantep’in son dönemlerde turizm sektöründe önemli bir hamle yaptığını ve turizmden daha fazla pay alan bir kent olacağını dile getiren Güzelbey, bu durumda insanların yaşam standartlarının yükseleceğini bildirdi.
Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi’nin Gaziantep’te olduğunu anımsatan Güzelbey, Türkiye’nin ilk sivil bilim merkezi plateneryumun, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın üçüncü büyük Hayvanat Bahçesi, Kent Müzesi, Mutfak Müzesi, Cam Eserler Müzesi gibi çok önemli müzeler var.
Gaziantep denilince bundan 10 yıl önce insanların aklına fıstık, lahmacun, baklava ve kebap geldiğini ifade eden Güzelbey, “Kentin geçmişine baktığınız zaman 5 bin 600 yıllık bir zamanı görüyoruz. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Hititler, Romalılar, Selçuklular, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti. Bu medeniyetlerin hepsinden birer kalıntıları olmuş. MÖ 2 bin 500’lü yıllara gittiğimiz zaman Hititlerin bıraktığı Karkamış ve Yesemek bugün dimdik ayakta duruyor. 2012 yılında bu iki tarihi mekan UNESCO Dünya Kültür Mirası Aday Listesi’ne girdi. Yani artık Gaziantep lahmacun ve kebap ile tanınmıyor. Tarih ve kültürü ile de dünyada adından söz ettiriyor.” diye konuştu.
Güzelbey, Gaziantep’in son 10 yıl içinde tarih ve kültürün yanında, kentleşme, sosyal yaşam, alt ve üst yapıda büyük bir değişim gösterdiğini kaydetti. Güzelbey, Gaziantep’in bir yandan tarih ve kültürüne sahip çıktığını, diğer yandanda modernleşen bir yapıya büründüğünü, bunu da ileri ki yıllarda daha hızlı bir şekilde yapacağını sözlerine ekledi.
