Bir Tostun Fiyatına Vicdan Satın Alınır mı?
“Türkiye Yüzyılı” deniyor ama sokakta yürüyen bir yurttaşın yüzündeki yorgunluk, bu yüzyılın değil, yoksulluğun yüzüdür. Ekonomi sayfalarında devasa rakamlar, “büyüme oranları” ve “rekor ihracatlar” konuşuluyor; fakat markette bir paket peynire uzanırken eli titreyen milyonların sessizliği, hiçbir grafikte görünmüyor.
Bugünün Türkiye’sinde tablo net: Açlık sınırı 27.970 lira, yoksulluk sınırı 91.109 lira. Asgari ücret 22.104 lira, en düşük emekli maaşı 16.300 lira. Bu tablo sadece ekonomik bir dengesizlik değil; adaletsizliğin matematikle ifadesidir.
“Yaparsa AK Parti yapar” diyorlardı. Evet, yaptı. Ama adalet terazisini değil, halkın sofrasını devirdi.Bir yanda lüks araç konvoyları, öte yanda minibüste kart basmaya çekinen insanlar…
Bir yanda bütçesi milyarlarla ölçülen saray sofraları, öte yanda kahvaltısında sadece çay ve umut olan milyonlar…
Bugün bir asgari ücretli, bir emekli, bir yetim, bir engelli ve yaşlılık maaşıyla geçinen bir yurttaş bir araya gelse, toplam yıllık gelirleri 15 bin doları bulmuyor. Ama aynı ülkede bir kamu ihalesi tek kalemde yüz milyon doları geçebiliyor.
Ekonomik büyüme dedikleri bu: Halkın sırtında yükselen beton kuleler, boşalan cüzdanlar, sessizleşen sofralar…
Ve işin en acısı, bu ülkenin çocukları artık “kantin enflasyonu”yla tanışıyor. Bir tost 45 lira, ayran 20 lira.
Bir çocuk tostunu yerken, diğeri uzaktan bakıyor.
O an TÜİK’in değil, vicdanın verileri konuşuyor: Gerçek enflasyon o kantin masasında yaşanıyor.
Yeni yasama yılı başladı.
Artık süslü cümlelerin, boş vaatlerin değil; adaletli bir ekonomik düzenin zamanı.
Bir ülkede emekli torununa harçlık veremiyor, genç geleceğini kredi borcuyla planlıyorsa, o meclisin ilk gündemi “büyüme” değil, insan onuru olmalıdır.
Çünkü refah, dolar kuru ya da GSYH grafiğiyle ölçülmez. Refah, bir annenin çocuğuna “bugün de aç kalmadık çok şükür” dediği anda başlar.
Ve hiçbir iktidar bu gerçeği süsleyerek değiştiremez.
Türkiye’nin en büyük krizi enflasyon değil, empati eksikliğidir. Bir ülke, çocuklarının gözündeki utancı görmezden geliyorsa; o ülke ne kadar büyürse büyüsün, aslında küçülüyordur.
Gerçek büyüme, bir tostun paylaşılabildiği sofrada başlar. Ve o sofrada, en kıymetli şey hâlâ ekmek değil; insanlık payıdır.
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haber, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitesi