DEPREM

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1-7 Mart Savunma ve Deprem haftasıyla birlikte yakın tarihte yaşadığımız 17 Ağustos depremini ve hemen ardından gelen Van depremini yeniden hatırlayalım istedim.

Türkiye Cumhuriyet tarihinde; 80 yılda birçok deprem yaşandı, binlerce insanımız hayatını kaybetti ve bir o kadar da vatandaşımız yaralandı.

YAKLAŞIK 70 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

80 yılda yaklaşık 70 bin kişi hayatını kaybetti. 17 Ağustos 1999 depreminin ardından, depremle ilgili olarak 4481 sayılı kanunla ek gelir ve kurumlar vergisi, ek emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, özel iletişim vergisi getirilmişti. Kanun 2003 sonunda yürürlükten kaldırıldı; deprem vergisi ve özel iletişim vergisi Gider Vergileri Kanunu kapsamına alındı ve kalıcı hale geldi.  21 Ağustos 2014 tarihine kadar 60 milyar lira vergi tahsil edildi. Toplanan bu vergi gelirleri yol yapımı ve farklı alanlarda kullanıldığını dönemin maliye bakanı kendi ağzıyla açıklamıştı. Toplanan bu vergilerin amacı dışında kullanılması doğru muydu?

DEPREM

Deprem vergileri nereye gitti?

“Devlet bütçesinde birlik” ilkesi nedeniyle toplanan vergilerin özel bir harcamaya tahsis edilemeyeceği söylense de bu vergi gelirleri amacı dışında kullanılmaya devam ediliyor. Bu vergiyi adaletsiz bir şekilde zengini de fakiri de aynı oranda ödedi. Bugün deprem olsa bütçe sıkıntısı yaşar mıyız? 1999’dan sonra yaşanan 2011 Van depreminde bunu hep beraber gördük.

“Dönemin yetkililerinden Mesut Yılmaz, bu konuda alınan vergilerle IMF’ye olan borcun ödenmeye başlandığını ifade etmişti. Bu açık ikrar depremde elde edilen paranın depremzedeler için harcanması gerekirken başka kaynaklara aktarılmış olması nedeniyle ortada bir suç söz konusuydu. Başka bir vergi koymaktansa insanların ödemeye alıştığı vergiyi sürekli hale getirmek kamuoyunda çok fazla fark edilmezdi ve ses getirmezdi. AKP iktidarı da bu yolu tercih etti. Dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplanan vergilerin sağlık, eğitim, duble yollar gibi 74 milyonun ihtiyacını karşılamak için kullanıldığını, bu vergilerin kendilerinden önceki hükümet döneminde ‘geçici’ olarak çıkarıldığını; ancak daha sonra yine kendilerinden önceki hükümet tarafından ‘kalıcı’ hale getirildiğini bizatihi kendisi dile getirdi. Vergi yükünü azaltacağız vaadiyle gelen iktidar, Özel İletişim Vergisi, Özel İşlem Vergisi gibi vergileri sürekli hale getirerek vaadinin tam tersini yaptı. Kişi başı vergi yükü bu vergilerle artırılmış oldu.

DEPREMİ NE ÇABUK UNUTTUK

Aradan geçen 17 yıl bize deprem konusunda hiçbir şey öğretmemiş olacak ki yeni yapılan binaların durumu ortada, aldığımız önlem ve tedbirler ortada!  Bugün İstanbul’da veya her hangi bir şehrimizde deprem olsa yine aynı sıkıntıları yaşayacağımızdan hiçbir şüphem yok. Türkiye deprem konusunda neden yol kat edemediğini bu vergileri harcadığı alanlarla gösteriyor. Çok şey söylemeye gerek yok. Ama ben 17 ağustos depreminin tanıklarından biri olarak deprem haftası olması nedeniyle yeniden bu konulara dikkat çekmek istedim. Yakın tarihte yaşadığımız dramı ne çabuk unuttuk değil mi? Biz başımıza gelenlerden ders almasını ne zaman öğreneceğiz bilemiyorum. 2011 yılında yaşanan Van depremi aradan 5 yıl geçmesine rağmen birçoğumuzun hafızasında ve kalbinde derin yaralar açmıştır.

17 Ağustos depremine tanıklık edenler o anı yaşayanlar hala o acıyı unutamamışken, psikolojik olarak etkisinden kurtulamamışken yeni bir deprem yaşarsak sonuçlarının neler olabileceğini iyi biliyoruz.

Bugüne kadar ağır kayıpların yaşandığı deprem felaketleri, Türkiye’nin deprem kuşağı içinde yer alan bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini bizlere her seferinde acı bir şekilde hatırlatmasına rağmen alışkanlıklarımızdan ve hatalarımızdan vazgeçmemekte israr ediyoruz.

 

Türkiye nüfusunun büyük bir bölümünün deprem risk haritası üzerinde yaşadığı düşünülürse, DEPREMİ hayatımızın her anında yanımızda, çantamızda taşımalıyız. Bu acıları yeniden yaşamamak için “sağlam bina, hazırlıklı insan” olmalıyız.

 

gaziantep-deprem

 

 

 

 

 

 

 

Deprem tarihimize şöyle bir bakalım;

1939 Erzincan Depremi: Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremi32 bin 968 kişinin yaşamını yitirdiği depremde 100 binden fazla kişi de yaralanmıştı.

1943 Ladik Depremi: Samsun’un Ladik ilçesi 7,6 büyüklüğündeki bu depremde – 2 bin 824 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 5 bin vatandaş yaralanmıştı.

1944 Gerede Depremi: Bolu Gerede’de meydana gelen  depremde ölenlerin sayısı 3 bin 959 olarak kayıtlara geçti ve binlerce kişi evsiz kaldı.

1966 Varto Depremi: Muş’un Varto ilçesinde 6,9 şiddetindeki depremde – 2 bin 396 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1.489 vatandaşımız da yaralandı.

1975 Lice Depremi: Diyarbakır’ın Lice ilçesinde meydana gelen depremde – 2 bin 385 vatandaşımız yaşamını yitirdi.

1976 Muradiye Depremi: 7,5 büyüklüğündeki Muradiye depreminde 3 bin 840 vatandaş hayatını kaybetti.

1999 Gölcük Depremi:  17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük’te meydana gelen depremin büyüklüğü 7,8 şiddetindeydi. Daha dün gibi hatırladığımız depremde 17 bin 480 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Binlerce evin ve binanın yıkıldığı depremde çok sayıda vatandaşımız evsiz kaldı ve yaralandı.

 2011 Van Depremi: 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 büyüklüğünde meydana gelen Van depreminde 601 vatandaşımız hayatını kaybetti, 4152 vatandaşımız da yaralandı.

HOŞÇAKALIN!

deprem-haritasi

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
DEPREM

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Mahmood Coffee
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Gaziantep Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep Sağlık Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin