Konkordatı Patladı
İndex Ekonomi’den Kritik Uyarılar
Türkiye’de konkordato başvurularında artış sürerken, sistemin işleyişine ilişkin tartışmalar da yoğunlaşıyor. Konuya ilişkin dikkat çekici değerlendirmeler, İndex Ekonomi Bağımsız Denetim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Emin Tatlı’dan geldi.
Konkordato Süreçleri
Dr. Tatlı, konkordato başvurularının çoğunlukla Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluş (KAYİK) denetimine tabi şirketler tarafından yapıldığını belirterek, bu firmaların ekonomideki etkisinin yüksek olduğunu vurguladı. Konkordato projelerinin yalnızca hukuki bir belge değil, şirketin yaşadığı finansal darboğazın gerçekçi bir analizi üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Mahkemelerde Güven Sorunu
Konkordato projelerinin başarısızlığının en büyük nedenlerinden birinin, mahkemelerin finansal projelere olan güven kaybı olduğunu belirten Tatlı, şu ifadeleri kullandı:
“Hazırlanan projeler genellikle standart kalıplar üzerinden yapılıyor. Her şirketin sektörü, finansal yapısı, riskleri farklıdır. Buna rağmen aynı formatta hazırlanmış projeler, hem gerçeği yansıtmıyor hem de mahkemelerin güvenini zedeliyor. Bu güvensizlik doğal olarak konkordato süreçlerini zora sokuyor.”
TCMB’nin Enflasyon Projeksiyonu Alarm Veriyor
Dr. Tatlı, konkordato süreçlerindeki artışın yalnızca şirketlerin mali tablolarından değil, makroekonomik gelişmelerden de kaynaklandığını belirtti. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon projeksiyonunu güncellemesi ve enflasyonda kalıcı düzelmenin 2028 yılının 2. yarısına ötelenmesi, ötelenmesi, önemli bir gösterge olarak değerlendirilmelidir.
“TCMB’nin enflasyon patikasını ileri bir tarihe taşıması, finansman maliyetlerinin uzun süre yüksek kalacağı anlamına geliyor. Bu da işletmelerin nakit akışlarını zorlayacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde konkordato başvurularında artış yaşanması kaçınılmazdır.”
Aceleyle Hazırlanan Projeler Gerçeği Yansıtmıyor
Dr. Tatlı, konkordato dosyalarının alelacele hazırlanmasının da ciddi bir sorun olduğuna dikkat çekti:
“Birkaç günde hazırlanan projeler ve raporlar, finansal olarak gerçeği yansıtamaz. Bu tür raporlar yalnızca kâğıt üzerinde çözüm üretir. Sağlıklı bir konkordato projesi için şirketin mali yapısının, varlık değerlerinin, nakit akış projeksiyonlarının ve borç ödeme kapasitesinin dikkatle analiz edilmesi ve yeterli bir zaman aralığında hazırlanması gerekir. Bu nedenle konkordato projeleri, tıpkı bir birleşme veya satın alma sürecinde olduğu gibi, finansal ve hukuki (due diligence) çalışması yapılarak hazırlanmalıdır. Böylece hem borçlu şirketin gerçek durumu ortaya konulabilir hem de alacaklıların güveni sağlanabilir.”
Due Diligence’in Önemi
Konkordato projelerinin sağlıklı ve güvenilir şekilde hazırlanabilmesi için, yalnızca mali tabloların yüzeysel incelenmesi yeterli değildir. Şirketlerin borç ödeme kapasitesinin, varlık yapısının, sözleşmelerinin, hukuki yükümlülüklerinin ve operasyonel risklerinin bütüncül biçimde analiz edilmesi gerekir. Bu noktada due diligence süreci, konkordato projelerinin temel dayanağı olmalıdır.
Finansal ve hukuki due diligence sayesinde şirketin gerçek durumu ortaya çıkarılabilir, alacaklılara şeffaf bilgi sunulabilir ve mahkemelerin projelere duyduğu güven artırılabilir. Böylece konkordato, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir yeniden yapılanma aracına dönüşür.
Ekonomiye Güven ve Çözüm İhtiyacı
Ekonomistler, artan konkordato dosyalarının yalnızca borçlu şirketleri değil, alacaklı kurumları ve genel ekonomik güven ortamını da olumsuz etkilediğini ifade ediyor. İndex Ekonomi’nin önerilerine göre konkordato sisteminin etkinliği için:
- Projelerin şirketin özgün finansal yapısına göre hazırlanması,
- Bağımsız denetim raporları ve nakit akış projeksiyonlarının sürece daha güçlü şekilde entegre edilmesi,
- Mahkemelerin güvenini artıracak şeffaf ve sürdürülebilir finansal çözümler geliştirilmesi gerekiyor.
Sonuç
Konkordato, doğru uygulandığında şirketlere yeniden yapılanma imkânı tanıyan önemli bir araç. Ancak mahkemelerin projelere güven duymaması, basma kalıp dosyalar ve makroekonomik belirsizlikler sistemi işlevsiz hâle getiriyor. Dr. Mehmet Emin Tatlı’nın da vurguladığı gibi, TCMB’nin enflasyon patikasındaki gecikme, konkordato başvurularının artacağının güçlü bir göstergesi olarak karşımızda duruyor.
Bu noktada şirketlerin yalnızca yüzeysel projelerle değil, bağımsız denetim ve kapsamlı due diligence süreçleri ile hazırlanmış, gerçeğe uygun ve uygulanabilir projelerle mahkemelerin karşısına çıkmaları, hem şirketlerin kurtuluşu hem de ekonomiye olan güvenin yeniden tesis edilmesi açısından zorunludur.
Dr. Mehmet Emin TATLI
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haber, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitesi…