Her geçen gün bu tarz insanlarla karşılaşmak beni hem üzüyor hem de düşündürüyor. Öncelikle Narsisizm herkesin kabullenebileceği bir durum değildir. İnsanın kendisini sevmesi tabii doğal bir durumdur. Yunan mitolojisinden gelen bir isim olan Narsisizm kendini beğenmişlik hastalığıdır.
Hikâye şöyledir; “Karaburun Yarımadası’nda geçtiği söylenir. Irmaklar Tanrıçası Nana’nın oğlu Narcisisus son derece fiziki güzelliğe sahip, yakışıklı bir gençtir. Bu nedenle su perileri ona büyük ilgi duyar, ama hiçbiri karşılık alamaz. Bu nedenle de Narcisisus’tan intikam almaya karar verirler. Bir gün dağdaki berrak bir su birikintisine bakan Narcisisus kendisinin sudaki yansımasını görür ve suda yaşayan çok güzel bir insan olduğunu zanneder, kendisine âşık olur. Saatlerce, günlerce kendini seyreder ve sudaki görüntüsüne sarılmak isterken suya düşer ve boğularak ölür.”
Günümüzde birçok Psikiyatrist, narsisizm hastalığında görülen çoğu özelliğin, bu mitolojik hikâyede mevcut olduğunu belirtir. Kendini beğenmişlik, başkalarının duygularına kayıtsız kalma, diğer varlıklarla iletişim kuramama, başkalarını dinlememe vs…
Ha konuya nerden geldim. Yazımın sonunda açıklık getireceğim. Gelelim Türk örf ve adetlerine kapınıza geleni geri çevirmemek değimini hepimiz kullanırız. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurur Allah’a ve Ahiret gününe iman edenler misafirlerine ikramda bulunsun.
Kapınıza gelen kim olursa olsun Allah’ın bir selamını esirgiyorsa eğer ben bu kişiye tek şey söylerim “ bu kadar kibir neden” Bugün günlerden cumartesi ve sabah herkes gibi uyanıp işime gelirken uzun zamandır tanışmak istediğim ve tanışamadığım Akort Fuarcılık Genel Müdürü Hülya Akkaya’yı ziyaret etmek istedim ama gittiğime gideceğime pişman oldum. Ben yıllardır ticaretle uğraşırım. Binlerce insanla tanıştım. Kapıma geleni asla selamsız sabahsız göndermedim. Bu şehirde Kaymakamların bile kapıları, vatandaşlara sonsuz açıkken…. Bugün karşılaştığım durum beni fazlası ile üzdü. Randevu almamamız belki bizim hatamız fakat kusura bakmayın çok yoğunum ama bir çayımız için bir başka gün muhakkak bekliyorum demek bu kadar mı zor?
Bizim sayfalarımız 1 yıldır kendilerine devamlı açıktı ve açık olacak ama o kapının bize kapalı olduğunu bugün sabah öğrenmiş oldum. Bir teşekkürü esirgeyen bu kişilerle karşılaşmak beni çok ama çok deriden yaralıyor. Hiç kimse neren geldiğini ve nereye gideceğini asla unutmamalıdır. Beklide gazetecilerden yaka silkmişsinizdir. Bilemem ama size verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz Hülya Hanım. Gazetemiz politikası gereği bugüne kadar kimsenin isteği ve iradesi dışında abonelik yapmamış ve reklam yayınlamamıştır. Her gazetecide bir değildir kimseyi tanımadan ön yargılı davranmak yersizdir. Duygularımı burada ifade etmek yerine yüzüne söylemeyi isterdim ama kendisi bizden büyük olduğu için görüşme zahmetinde bulunmadı. Bende buradan kendisine seslenmek zorunda kaldım.
Ne var ki yalnız değilsiniz bu şehirde sizden epeyce var. Unutmayın ki gideceğimiz ve varacağımız yer aynı.. Bu konuda herkes kendisini dinlemeli ve önce öz eleştiriyi kendisine yapmalıdır. Çevrenizde birçok işadamı olabilir, hatırı sayılır cebi dolu insanlarla aranız çok iyi olabilir. Fakat, merakımı bağışlayın onlardan birisi kapınıza gelse nasıl davranırdınız acaba!
Son derece ben merkezli düşünen kişiler bir başkalarının fikirlerine saygı göstermez ve umursamazlar. Neden iki kulağımıza karşın, bir dilimiz var? Çok dinleyelim, az konuşalım diye. Ben Narsisizm kuralını üzerime almamak adına fikrinize saygı duyuyorum.
Üzücü ama gerçek olan, vefasızlık günümüzde ciddi bir hastalık halini aldı.
Ayrıca bahsetmeden geçemeyeceğim; Kısa bir süre önce İlimiz Şahinbey Kaymakamlığı görevine atanan Uğur Turan kaymakamımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Katıldığım bir programda kendisinin yapmış olduğu konuşmadan inanılmaz etkilendim. Oradaki herkes böyle idareciler kaldı mı? Sorusunu sordu ve ayakta alkışladı. Şöyle ki “Ben bana en çok acı çektireni, beni sevenden daha çok severim. Bana annem babam sevmeyi öğretti. Ben onlara layık bir evlat olmaya çalışıyorum. Sizlere hizmet etmek için burada bulunuyorum. Vallahi de Billahi de sizin için ölürüm ben” sözcüklerinin döküldüğü o an duyguların kenetlendiği ve sözün bittiği son noktaydı. İyi ki buradasınız ve iyi ki sizi tanıma fırsatı bulduk. Siz ki Allah sevgisini yüreğinizde dolu dolu yaşayan ve yaşatmasını bilenlerdensiniz. Ben yapı olarak asla kimseye yalakalık veya laf olsun diye iltifat etmem ve bugüne kadar da çıkarlarım için asla böyle bir çaba sarf etmedim. Sayın Kaymakamımız Uğur Turan bundan çok daha fazlasına layık.. Sizin gibi yöneticileri özledik be ya!!
Ovidisu der ki “Hastalıklar başlamaya görsün, dünyanın bütün ilaçlarını getirseniz yine faydasızdır.” Sorun şu ki kendinden başkası düşünmeyen, bananeci ve bencilik hastalığına yakalanan milletimizin derdine çare yoktur bu saatten sonra!!
