Yarbay Tatar’ın ölümüne neden olan savcı teslim oldu

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hürriyet’ten Toygun Atilla’nın haberine göre; Amirallere Suikast soruşturmasını yürütürken Yarbay Ali Tatar’ı ikinci kez ifadeye çağırıp intiharına yol açan dönemin özel yetkili savcısı Süleyman Pehlivan, İzmir’de teslim oldu.

Süleyman Pehlivan tüm aramalara rağmen bugüne kadar bulunamadı. 18 günlük kaçış dün İzmir’de son buldu.

Yarbay Ali Tatar’ı ikinci kez ifadeye çağırıp intiharına yol açan dönemin özel yetkili savcısı Süleyman Pehlivan, 2011’de Yargıtay üyeliğine seçildi. 15 Temmuz darbe girişimin ardından hakkında gözaltı kararı çıkartılan 140 Yargıtay üyesinden biriydi.

Ali Tatar’ın cenazesinde gözyaşları içerisinde haykıran eşi Nilüfer Tatar, “Eşimin katili sensin Süleyman Pehlivan” diye seslenmiş, Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar’da kaçak savcıya, “Teslim ol. Adil yargı karşısında hesap vermeni istiyoruz. Sana haksızlık yapılırsa karşısına dikiliriz” demişti.

“NE YÖNETECEK ORDU, NE YAŞAYACAK BİR ÜLKE BULAMAYACAKSINIZ”

“Hukuksuzluk sürecine hukuk adına saygı gösterilemez. Bu şekilde giderseniz ne yönetecek bir ordu ne yaşayacak Cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız. Şunu bilin ki, en küçük suçu ve günahı olmayan ben bu yapılan hukuksuzluğa isyan ve bu karanlığa bir nebze ışık olabilmek için hayatıma son veriyorum…” Deniz Yarbay Ali Tatar’ın, ölümünden saniyelerce önce eşi Nilüfer Tatar’ın eline sıkıştırdığı mektubunda son cümleleri bunlardı.

SAVCI PEHLİVAN TUTUKLAMA İSTEDİ

5 Aralık 2009’da gelen tebligattan sonra 7 Aralık 2009’da Ali Tatar, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde savcı Süleyman Pehlivan’ın karşısındaydı. Nilüfer Tatar, şok içinde eşinin bavulunu hazırladı, adliyeye gitti. Ali Tatar, çok kaygılıydı, eşinin elini tutarak, “Beni her şeyle suçluyorlar. Bunların hiç biri doğru değil” dedi.

Hasdal Cezaevi’ne görüş için gittikleri 2’nci ziyarette Tatar ailesi sürprizle karşılaştı. Yarbay Tatar, 9 günlük tutsaklığının ardından, 16 Aralık’ta tahliye edildi. Savcı Süleyman Pehlivan karara itiraz edip tutuklama istedi. 18 Aralık 2009’da İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi oy çokluğuyla tutuklamaya karar verdi.

O ACI GÜN

19 Aralık 2009 sabahı Ali Tatar’ın avukatı İhsan Nuri Tezel ve Merkez Komutanlığı’ndan bazı subaylar Beylerbeyi’ndeki Ali Tatar’ın lojmanındaydı. Omuzları çökmüş, sürekli yere bakıyor ve “Beni oraya koymayın” diyordu. Banyoya doğru koştu, eşinin eline intihar mektubunu sıkıştırdı, son ses banyodan geldi. Silah bir çığlık gibi patlamıştı.

İşte Yarbay Ali Tatar’ı ölüme götüren o rapor;

Sabah Gazetesi 2014..

MEZHEP FİŞLEMESİ
Dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün, 23 Aralık 2009’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği 3 sayfalık raporunu, ağırlıklı olarak, isimsiz bir ihbar mektubuna dayandırıyor. Atayün’ün iftira raporunda şu görüşlere yer verildiği görülüyor: “Uzun yıllardır yüzbaşı Ali Tatar ve bu oluşumları yakından takip eden Deniz Lisesi İngilizce Öğretmeni Yüzbaşı Aykut Arslan, ‘Burası Deniz Kuvvetleri değil Alevi kuvvetleri’ demiştir. Bu kadrolaşmadan rahatsız olan üsteğmen Serdar Saldıroğlu 1999’da şöyle demiştir: ‘PAP şubeye gidiyorum, orası bir alem. Herkes ya Alevi ya Sivaslı. Hepsi Ali Tatar’ın müridi.’ 29 Haziran 2009 tarihli 6683 nolu ihbar mektubunda, ‘Dz. Yb. Ali Tatar, Deniz Lisesi ve Harp okullarındaki Alevi ve DHKP-C yapılanmasından sorumludur. Bu faaliyetleri ÇYDD görünümü altında yürütüyorlar. Ali Tatar, Hava Kuvvetleri’nde ÇYDD faaliyetleri amacıyla Dz. Yzb. Muhammet Cihat Yardımcı’ının kardeşi Hv. Yz.b. Cüneyt Kutsal Yardımcı ile birlikte çalışmaktadır. Her nedense Ali Tatar, dayısı Hüseyin Tatar’ın DHKP-C nedeniyle tutuklandığını ve amcasının oğlu Süleyman’ın Tunceli kırsalında kanlı terör örgütünün militanı olarak faaliyet gösterirken yakalanıp hapse girdiğini gururla anlatmaktadır’ şeklinde ibarelere yer vermektedir.”

‘KÖYÜ ANARŞİST YUVASI’ 
Yurt Atayün’ün raporunda, Yarbay Ali Tatar’ın Sivas Yuva köyünden olduğu belirtilerek, bu köyden olmak anarşist olmakla eşdeğermiş gibi gösteriliyor. Rapordaki ilgili bölüm şöyle: “Bilin bakalım kimdir bu ‘Ulu Tutu’ yüzbaşı Ali Tatar, Alevi olup, Sivas’ın Gürün ilçesinin Yuva köyündendir. Yuva köyü yörede PKK’lı yatağı ve anarşist yuvası olarak bilinmektedir. Aynı köyden yakın akrabası Hüseyin Tatar, anne Elife, Baba Halife bölücü örgüt üyesi olmaktan sabıkalıdır. Cumhuriyetimizin 75. yıl kutlamalarına bütün subayların katılması için komutan emri olmasına rağmen, diğer bütün personelin eksiksiz katıldığı Heybeli Ada’daki kutlama programına, müdürü olduğu PAP şubeden, ‘Lüzum yok boş verin’ diyerek kimseyi yollamamıştır….”

‘SUBAY OLAMAZ AMA’ 
Rapordaki diğer fişleme bilgileri ise şöyle: “Dz. Astsubay Hazırlama Okulu’nda 21 Ekim 1999 tarihinde kantinde çayhanenin yanında, sol fikirli vatansever Yüzbaşı Bekir Çıraksöz, Üsteğmen İsmet Deliktaş’tan açılınca, ‘Bunlar silahlı kuvvetlere girebilecek adamlar değil ama Ali bunları almak için nasıl uğraştı, nasıl koşturdu. İsmet, Özlem, Alaattin… Alevi bunlar. Adamlar kadrolaşıyor’ şeklinde konuşmuştur.”

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Yarbay Tatar’ın ölümüne neden olan savcı teslim oldu

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Mahmood Coffee
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Gaziantep Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep Sağlık Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin