Demokratikleşme adı altında açılan paket Türkiye Kamu-Sen Gaziantep İl Temsilciliğince protesto edildi.

Türkiye Kamu-Sen Gaziantep İl Temsilcileri yeşilsu parkında toplanarak demokratikleşme paketine tepki gösterdi. Türkiye kamu-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal Kazak, yaptığı açıklamada Özgürlük ve demokrasi ile alakası olmayan, 76 milyon vatandaşımızın ortak ihtiyaçlarını karşılamak yerine, terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeyi amaçlayan paket, Başbakan tarafından açıklanmıştır diyerek sözlerine şöyle devam etti; Yıllardır yürütülen kampanyalarla, inanç değerlerimiz yıpratılmak, milli ve manevi değerlerimiz yozlaştırılmak istenmektedir. Milletimizin ve devletimizin geleceği üzerinde kirli bir oyun oynanmaktadır.

Bu oyunun son sahnesi de, demokratikleşme adı altında, Türk milletine dayatılan baldıran zehri olmuştur.

Bu paket ile 30 yıl boyunca ülkemizi kan gölüne çeviren, eli kanlı katillerin ana dilde eğitim talepleri, özel okullarda hayat bulmakta ve bölücülerin çok dilli toplum hayalleri ise, hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir.

Ana dilde eğitim ile birlikte milletimizin arasındaki iletişim koparılacak ve alfabemize yeni eklenecek harfler ile de her dilde eğitimin önü açılacaktır.

Buna bağlı olarak da; çok dilli, çok milletli ve çok başlı bir Türkiye ile bölünme kaçınılmaz olacaktır.

Bu paketle, tüm vatandaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz “Türklük” yok edilmeye çalışılacaktır.

Her sabah okullarda okutulan “Öğrenci Andı” kaldırılacak “Ne Mutlu Türküm” diyenler susturulacaktır.

Bu paketle; bölücü klavyelere özgürlük, birleştirici dillere ise pranga vurulacaktır.

“Türk’üm” ile başlayan ve “doğruyum” ile devam eden bir andın kaldırılması, ancak ve ancak Türk ve doğru olmayan insanları memnun etmek için atılmış bir adım olacaktır.

Türküm, doğruyum ve çalışkanım denmesi, kimleri, neden rahatsız etmektedir? Bundan ancak, Türklük şuurundan uzak ve aziz milletimizle, bir hesaplaşma peşinde koşanlar rahatsız olur.

Bizlerde, bu hainlerin kim olduğunu, çok iyi biliyoruz.

Bu paketten çıkan bir başka tuzak ise, siyasi partilere üye olma yasağının kaldırılması ile ilgilidir.

Başbakan, Siyasi Partiler Kanunundaki, siyasi partilere üye olmayı yasaklayan bütün maddelerin kaldırılacağını beyan etmiştir.

Hâlihazırda, terör eyleminden dolayı mahkûm olanların, siyasi partilere üye olması yasaktır.

Bu yasağın kalkması ve eş başkanlık sisteminin getirilmesi sonucunda, bebek katilinin bir partiye eş başkan olmasının önü açılacaktır.

Açılan demokratikleşme paketi değil, pandora’nın kutusudur.

Bilinmelidir ki; bu paket, mayınlarla doludur.

Üzüntümüz; bu paketle, kaldırılması yönünde hem fikir olduğumuz ve inançları gereği örtünen kadınlarımızın, PKK’nın kirli talepleri ile aynı potada değerlendirilmesi ve siyasi emellere alet edilmesidir.

Bu paketle, bebek katili ile yapılan pazarlıklar da verilen sözlerin, milletimizin arzusuymuş gibi gösterilmesidir.

Kısacası iktidar, 30 yıldır devletimizi bölmek isteyen, terör örgütüne teslim olmuştur.

Milli kimliğimiz, birlik ve bütünlüğümüz, teker teker imha edilerek, değerlerimiz ayaklar altına alınmak istenmektedir.

Aziz milletimiz; tarih boyunca yaşamadığı bir zillete maruz bırakılmakta ve esaret dönemlerinde bile görülmemiş, kültürel bir soykırıma tabi tutulmaktadır.

İleri demokrasi söylemleri adı altında, ayrışma ve ötekileştirme tavan yapmış ve bölünme virüsü alabildiğince büyütülmüştür.

Yıllardır gizlenen nefret gün yüzüne çıkmış ve kapalı kapılar ardında verilen sözlerin büyük bir kısmı, bu paketle hayat bulmuştur.

Ne acıdır ki; daha ileri bir demokrasi ve daha demokratik bir Türkiye için hazırlanan paketin açıklandığı basın toplantısına, yandaş olmayan basın yayın kuruluşları alınmamıştır.

Bu tutum; demokrasiden dem vuranların, ne kadar demokrat olduklarını bir kez daha ortaya koymuştur. Demokrasinin sözde kaldığının aleni bir göstergesidir.

Soruyorum.

11 yıldır, ötekileştiren kim?

Ayrışmayı körükleyen kim?

PKK’nın taleplerini, türbanla kamufle eden kim?

Kendi gibi düşünmeyeni, yok etmeye çalışan kim?

Bitaraf olmayanın, bertaraf edilmesini emreden kim?

Özgür medyayı susturan kim?

Şimdi de demokrasi adı altında, PKK’nın taleplerini hayata geçiriyorlar.

Bu anlayış, ülkemizi uçurumuna doğru sürüklemektedir.

Bu millet; hain planlar ile Türklüğe saldıranları asla unutmayacak ve ihaneti karşılıksız bırakmayacaktır.

Emellerine bir adım daha yaklaştığını düşünen alçaklar da bilsinler ki;

Yürekleri imanla dolu, ezan sevdalıları olduğu müddetçe,