Devlet Bahçeli, “Milli beka sonsuz bir amaçtır”

featured
Devlet Bahçeli, "Milli beka sonsuz bir amaçtır"
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Devlet Bahçeli, “Milli beka sonsuz bir amaçtır”

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Ülkü Ocakları İl Başkanlarına Yönelik Eğitim Programı” açılışı öncesinde basın toplantısında konuştu.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfımızın, Kızılcahamam Patalya Otel’de düzenlediği ve iki gün boyunca devam edecek toplantı öncesinde çarpıcı açıklamalarda bulunan Bahçeli, “Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı ve samimi bir maziye ve mizaca sahibi değildir. Zira Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in veremeyeceği hiçbir hesap da yoktur” dedi.

Devlet Bahçeli’nin açıklamasından satır başları şöyle:

Alanlarında uzman arkadaşlarımızın yapmış oldukları muhtevalı hazırlıklarını anlaşılır ve sade bir dille sunumlarıyla, inanıyorum ki, görüş açınız derinleşecek, ufkunuz genişleyecek, fikri birikiminiz perçinlenecektir.

Sizlere her bakışımda, sizlerle her karşılaştığımda; Henüz söylenmemiş şiirlerin şairlerini, Henüz yükselmemiş şaheserlerin mimarlarını, Henüz duyulmamış nağmelerin bestekârlarını, Henüz okunmamış kitapların müelliflerini, Henüz yazılmamış destanların müfitlerini görüyor ve iftihar ediyorum.

Özellikle bilmenizi istiyorum ki, Türk gençliği istikbal beyannamemizdir. Türk gençliği istiklal bereketimizdir. Türk gençliği irade bedestenimizdir. Milliyetçi-Ülkücü gençlik ise Türk gençliğinin özü, özgüveni, özdeğeri, ölü toprağını silkeleyip atan serdengeçti yüreğidir.

İnsan kaderinin en gizemli yanlarından birisi, bugün attığı adımın kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Ancak kaderin kavşak noktalarını, kıvrım hatlarını akıl, şuur ve ülkü sahibi dava insanlarının tayin, en azından tahmin edebilmesi mümkündür.

Çünkü ne kadar geriye bakılırsa ilerinin daha fazla açıklığa kavuşması bir hayat gerçeğidir.

“BUGÜN OLANLAR DÜNÜN SONUCUDUR”

Bihakkın mütalaa edildiği takdirde, geçmişte yaşanarak tecrübe edilmiş hadiseler yekûnun geleceğin kuytu köşelerine ışıklar salacağı netlikle görülecektir. Bunun için millet ve tarih şuurunun insan vicdanında kök tutması lazımdır. Bugün olanlar dünün sonucudur. Yarın yaşanacaklar bugünün eseri olacaktır.

Kimsenin önüne geçemeyeceği ilahi nizam böyledir. Yaradılışın muhteşem bu gerçeğini kavrayamamış olan insanların ve toplulukların, ömürlerinin kısa, izlerinin silik, varlıklarının geçici olması kaçınılmazdır. Bir yönüyle tarih, yaşamayı becerememiş, hayata tutunamamış, sürekliliğini sağlayamamış sayısız toplumlar için onları acımasızca öğüten bir değirmenin tanımıdır. Dünya coğrafyası, ayakta duramamış, varlığını sürdürememiş ve saman alevi gibi parlayıp sönmüş yüzlerce toplumun bugün enkaz ve harabe haline gelmiş kalıntılarıyla doludur.

Buna karşılık, var oluşa anlam kazandıran, dün, bugün ve yarın arasındaki muazzam terkibin farkına vararak; aldığı miras üzerinde müşterek bir şuur geliştiren, bir kültürü bayrak yapan ve bu bayrağı taşıyacak nesiller yetiştiren toplumlar, tarihin bu hazin işleyişini bertaraf etmeyi başarmışlardır. Bu sonsuz oluş ve arayış bugün de sürmekte, “milletini arayan abidelerle, abidesini kaybetmiş milletler” için tarihin acımasızlığı bütün şiddeti ile devam etmektedir.

“TÜRK KÜLTÜRÜNÜN ALEMDAR VE DİLAVER NEFERLERİSİNİZ”

Türk kültürünün alemdar ve dilaver neferleri sizlersiniz. Türk tarihini Türk istikbaline eklemleyecek tertemiz niyet sizlerdedir. Ülkü Ocakları’nın hakkı, halkı ve hakikati gözeten; iman, ahlak, vatan ve millet sevgisiyle temellenmiş; kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulan Türk milliyetçiliği mücadelesinden rahatsızlık duyanların yalan ve iftira çıtasını yükseltmesi son derece doğaldır. Eğer varlığınızdan birileri ürküyorsa, fitne-fesat okları devamlı üzerinize geliyorsa, baskı ve kuşatma altına alınmak isteniyorsanız, biliniz ki yolunuz doğru, önünüz açıktır.

Yeter ki, birlik ve bütünlüğünüzü zaafa uğratmayınız. Yeter ki, duruşunuzdan, duyuşunuzdan ve dirayetinizden taviz vermeyiniz. Ülkü Ocakları kurulduğu ilk günden buyana pek çok haksız ve hayasız suçlamaya maruz kaldı. Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine diş bileyen, cephe açan, husumet duyan ne kadar grup, oluşum ve müfteris emel sahibi varsa karalama yarışına girdi.

Ülkü Ocakları Türk milletinin aşılamayacak hisarı, yıkılamayacak kale duvarı, teslim alınamayacak kahramanlık timsalidir. Esasen karanlık hedefin odağında, Ülkü Ocakları’ndan ziyade Türklük ve Türk milleti yer almaktadır. İşgal ve ihanetin tedavülü ve tezahürü maksadıyla yol temizliği yapmak için kollarını sıvayan iç ve dış mihrakları her mevzide karşılayan, alayının uykularını kaçıran, hatta çılgına çeviren Ülkü Ocakları’dır. Bu tarihi misyondan huzursuz olanların hepsi Türk düşmanlığının kümesinde toplanmışlardır.

Bu cesur ve celadet tavırdan mülhem dertlenen, deliren, şikâyet eden ve nem kapan kimler varsa Türkiye Yüzyılını ve Türk Devri’ni kabus gibi tarif ve tevil eden namertlerdir. Derelerin sığ yerlerinde balık avına çıkan pelikan kuşları gibi, buldukları leşin etrafında kanat çırpan akbabalar gibi, çevremizde pusu kuranlar, sipere yatanlar, akıllarınca zaaf anımızı ve yumuşak karnımızı kollayanlar hüsrana uğramaya gene mahkum olacaktır.

Binlerce ülkücü şehidimiz, binlerce ülkücü gazimiz boşuna mücadele vermediler. “Çankaya yokuşunda balam, Asya’nın Bozkurtları, Gönüllerde aynı türkü, Tanrı korusun Türk’ü. Çankaya yolundayız balam, yaşadıkça Türkçü’yüz.” marşını öylesine söylemedik, iş olsun, zaman dolsun bahanesiyle haykırmadık.

Nice feragat ve fedakarlık örneğiyle, vatan ve millet uğruna karşılıksız sevdanın bedelse, bedelini seve seve ödedik. Müsellem bir mücadeleyle milli ve manevi değerlere canlı kalkan olduk. Hiç yılmadık, hiç yüksünmedik, hiç de yolumuzdan dönmedik. Çünkü haklıydık, hakkın izindeydik.

“GELİŞMELER KARŞISINDA ÖLÇÜSÜZ VE ÖFKELİ OLMAYA GEREK YOK”

Bugünlerde Ülkü Ocaklarını kötülemek için kuyruğa girenlere, suç örgütü muamelesi yapanlara, kutlu varlığına gölge düşürmek için çırpınanlara baktığımızda, hepsinin amaç ve arayışını görüyoruz. Küresel ve bölgesel krizleri Türkiye’ye ihraç etmek için yanıp tutuşanların önünde iman ve irade duvarı gibi yükselen, şer odakları şaşkına döndüren Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi’yle ilgili estirilen isnat ve ithamların hepsi ayağımızın altındadır.

Gelişmeler karşısında ölçüsüz ve öfkeli olmaya gerek yoktur. Akıl, azim, ahlak, anlayış ve sabırla millete hizmet yegane hedefimizdir. Nihayetinde Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Cumhur İttifakı’yla birlikte Türk milletinin muazzez umutlarını omuzunda taşımaktadır.

Sizlerin mücadelesi, emin olunuz ki, Yunus’un şiirleri gibi dilden dile söylenecek, bugün tuzak kurup kara kampanya imal edenler, dünya gözüyle, vakti-saati geldiğinde pişmanlıklar içinde hakkınızı teslim etmek durumunda kalacaktır. Türk milletinin tarih boyunca akıl, bilek ve gönül gücüyle ilmik ilmik dokuduğu tüm değerlerin nişanesi Ülkü Ocakları’dır. İslam medeniyetinin inanç membaından süzülerek damıtılan tüm hazinelerin haznedarı Ülkü Ocakları’dır.

Ülküsü olmayan, ilkesi olmayan, uğruna her türlü fedakarlığı yapacak ülkesi de bulunmayan bir insan veya cemiyetin hayat damarları kupkurudur.

Muhteris, mukallit ve mumya zihniyetlerin hayallerinizi çalmasına, heyecanlarınızı kırmasına, hedeflerinizi karartmasına, heveslerinizi kursaklarınızda bırakmanıza müsaade etmeyiniz.

Aklınızla, inancınızla, vicdanınızla, karakter ve kabiliyetinizle mücadeleyi sürdürdüğünüz sürece, çalışmayı bir hayat felsefesi, okumayı bir varoluş ikramı gördüğünüz müddetçe aşamayacağınız hiçbir engel olmayacaktır. Konuşmanın gerektiği yerde susmak, susulması gereken yerde konuşmak ahmaklık alametidir. Haklı olduğunuz sürece susmayınız. Yeri geldiğinde çığlığı andıran suskunluğunuzla da taşları yerinden oynatınız.

Uyuşukluk ve cehaletin ezmeyeceği ruh yoktur. Millet vicdanında tükenmez bir hazine vardır ki, o da ahlaktaki saflık ve bozulmamışlıktır. Ruhunuzla ebedi, onurunuzla erdemli olmanın yanı sıra, aklınızla ve ahlakınızla da meşale gibi aydınlık saçınız. Türk-İslam medeniyetinin kavrayışında akıl üç büyük gücün simgesel değerini teşkil etmektedir:

Birincisi, dağınıklığı birleştiren gücü, İkincisi, meselenin özünü kavrayan gücü, Üçüncüsü de, nefsin azgınlığını durduran gücü.

Aklın olmadığı yerde fikir de yoktur. Fikir yoksa mücadelenin anlam ve anlaşılır bir yanı yoktur.

MİLLİ BEKA SONSUZ BİR AMAÇTIR

Hayat sonlu bir sürecin sonsuz hedefleriyle bezenmiştir. Biz faniler için milli beka sonsuz bir amaçtır. Bugünkü dünyanın asıl açmazlarından birisi bütüncül hakikat anlayışını kaybetmesidir. Tavsiyem, hakikatin ve hakkaniyetin sevdalısı olmanızdır. Modernizm, “en mutlu insan istediklerinin en çoğuna sahip olan insandır” diyor. Halbuki sabır, şükür ve zikir üçgeninde gökdelen gibi yükselen Türk-İslam medeniyetinde Modernizmin bu yaygın söylemi görülmemiş, bundan sonra da görülmeyecektir.

Aktüel mahiyetli metafizik sıkıntılar iman dolu kalplere nüfuz edemeyecektir. Türk-İslam ruhu, dünya hayatını ahiretin mezrası kabul etmektedir. Camide, okulda, hayatın her muhit ve mecrasında eşit ve onurlu bir yaşam süren insanlarımızın, devlet katında ayrıma maruz kalarak ikinci sınıf insan muamelesine uğraması bizim tarihimizin hiçbir döneminde vasat bulmamıştır. Tek münakaşanız, fikir ve kalem münakaşası olsun.

“MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKETİN VEREMEYECEĞİ HİÇBİR HESAP YOKTUR”

Tehdit ne derece büyük, tehlike ne kadar yakın, engeller nasıl olursa olsun taşıdığımız milli sorumluluk şuuru, heyecanlarımızı ve öfkemizi bastırmak durumundadır. Sorunlardan ve suçlamalardan yılmamak, tuzaklardan ve karanlık oyunlardan uzak ve uyanık durmak lâzımdır. Hiç kimse bizlere adalet ve hukuk hatırlatması yapacak kadar dürüst, dengeli, tutarlı ve samimi bir maziye ve mizaca sahibi değildir.

Zira Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in veremeyeceği hiçbir hesap da yoktur.

Bize sözde doğruluk dersi vermeye cüret edenler önce kendilerine bakmalıdır. Bize ikide bir parmak sallayanlar haddini ve hududunu bilmek mecburiyetindedir. Adalet ne diyorsa bağlıyız ve saygılıyız.

6-8 Ekim olayları münasebetiyle 37 kişiyi katleden teröristleri alkışlayıp pervasızca destek açıklaması yapanların sosyal medya yalanlarından ve sokak ağzından istifadeyle müfterilik yapması ahlaklı ve edepli bir tutum değildir. Türk devlet geleneğinde zulmün yeri olmadığı “zor kapıdan girince, töre bacadan çıkar” tabiri ile anlatılmıştır. Bir başka sözde devlet hayatında zulmün küfürden beter olduğu ifadesi de şöyledir: “Melik inkar ve küfürle ayakta kalabilirse de zulümle ayakta kalamaz.” Ne Milliyetçi Hareket Partisi ne de Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz.

Aksine tevessül edip teşne olanların alınlarını karışlamak, akıllarını başlarından almak, boş kafalarına da külah geçirmek bizim için çocuk oyuncağıdır.

Kendini aşma iradesi taşımadan, bedel ödemeyi göze almadan, fikrinin ardında durma becerisi göstermeden, inançlarını savunma kararlığına sahip olmadan dava adamlığı mertebesine ulaşmak, bugüne kadar ki tecrübelerimizle söylersek, ham bir hayaldir. Ülkü Ocakları, her günü sanki bir asra bedel olan yaşanmış onlarca senenin müşahidi, coşkun bir ırmak gibi akıp giden yıllar içinde Türk milletinin mutena sevdalısıdır.

Ülkü Ocakları zoru görünce saklananların harcı değildir.

Ülkü Ocakları, dünyevi çıkarlara boyun eğmiş kifayetsiz muhterislerin, makam ve para tutkusuna yenik düşerek kök ve kimlik mutasyonuna uğramış kibir odaklarının hamaset sığınağı değildir. Ülkücülük bir insan hayatının bütününü kesintisiz şekilde kapsaması gereken, ömür çizgisinin farklı dönemlerinde herhangi bir kopuş ve sapmaya bütünüyle kapalı olan bir inanç ve irfan halidir.

Bu hal ki, Türk ve İslam emanetlerinin bir fikir kalıbına emek emek dökülüp zaman içinde serpilip büyümesiyle kökleşir, dahası kuvveden fiile geçer. Ülkü Ocakları fikir ve düşünce yapımızda hayat boyunca taşıyacağımız bir mensubiyet kıvancıdır. Bu kıvançtan nasibini alamayanlar için Ülkü Ocakları’nın bir gençlik macerası görülmesi, bir zaman aralığında tesadüfen bulunulmuş bir yer gibi takdimi gafillik olduğu kadar gerzekliktir.

Milliyetsizlere ve milliyetçiliği linç etmek için sıraya girenlere hatırlatırım ki;

Milliyetçilik, binlerce yıldır var oluşumuzu sağlayan ruhun adıdır. Milliyetçilik, vatanımızı emperyalizmden kurtaran misyonun adıdır. Milliyetçilik, devletimizi kuran şuurun adıdır. Dün, kimsenin milliyetçi görünmek istemediği dönemlerde milliyetçi idik ve vardık. Bugün, herkesin milliyetçi olduğunu iddia ettiği dönemde de varız ve buradayız. Yarın, gidişata göre renk değiştirerek girecekleri şekil belli olmayan siyaset palyaçoları yokken de, biz yine var olacağız ve yine burada bulunacağız. Ne var ki, böyle bir nihai sonuca varabilmek için hedeflerimizin bir hiyerarşi içinde ele alınması gerekmektedir.

Önce gerçekleşecek hedef, sonra ulaşılacak hedef ve üçüncü aşamada ise ufkun da ötesindeki nihai hedefin yol haritası ortaya konulmalıdır. Her birinizin hatırında tutmasını bilhassa arzu ederim ki, Türkiye’yi yeni yüzyılda muasır ve müreffeh seviyelere çıkaracak güç sizdedir.

Türk milletine giydirilmek istenen kefeni yırtarak yıkım ve ihanet şebekesini hayal kırıklığına uğratacak, mahvı perişan edecek şuur sizin fikrinizdedir.

Ülkü Ocakları ve Ülkü Ocaklı kardeşlerim, ihtiyaç olan her anda ortaya çıkarak bayrağı yükseltmiştir.

Bu kudret, inanç, yürek ve şuur hepinizde vardır. Korkacak, çekinecek, ürkecek hiçbir şeyimiz yoktur.  Tarafımız doğru, alnımız pak, yönümüz haktır. Ahlaki temizlikle pekişmiş dürüst, gösterişten uzak, ancak mücadelesinde kararlı bir hayat çizgisine,

Çağı, çağın imkânlarını, hadiselerin seyrini, küresel ve bölgesel gelişmelerin çetrefilleşen yapısını analiz edip Türkçe yorumlayan bir fikri enginliğe, bir zihni derinliğe, Eğitim hayatını aksatmayan, öğrenmeye ara vermeyen, öz değerlerimizle beslenen, sürekli okuma ve araştırma çabasıyla feyizlenen bir idrak ve ilim seviyesine, Nereden gelip nereye gittiğimizi anlamaya ve anlamlandırmaya kafa yoran, tarihsel ve kültürel kökümüzle bütünleşmiş aydınlanmış bir çalışma ve çalışkanlık seciyesine,

Algı oyunlarına, anarşik tuzaklara, sosyal medya komplolarına dikkat eden zeka ve sezgi düzeyine,

Duygu ve inançlarımızı istismar eden karanlık odaklara direnç ve uyanıklık gösteren vicdan ve feraset donanımına sahip olmaları başlıca istek ve beklentimdir. Tarih geç kalanları, geriden bakanları, geriye düşenleri asla affetmemiştir. İhmalle geçecek yılların faturası ağır olacaktır. Oyalanmaya hakkımızın olmadığı açıktır. Çok çalışmalıyız, geleceğin süper güç Türkiye’sinin hazırlığını mutlaka yapmalıyız.

DÜN GEÇTİ, LAZIM GELEN DERSLER ÇIKARILDI

Önümüze bakacağız, bozguncuların ayak oyunlarına itibar etmeyeceğiz, karanlık senaryoları yırtıp atacağız, tehditleri zamanında okuyup kaynağında etkisiz hale getirmek için saflarımızı sıkı tutacağız ve birbirimize canla, başla sahip çıkacağız. Merhum Başbuğumuzun iki emaneti olan Milliyetçi Hareket Partisi’yle Ülkü Ocakları her daim var olacak, milli ve tarihi hizmetlerine sonuna kadar devam edecektir.

Turan ülkümüzden, Kızılelma ve İ’la-yı Kelimetullah hedefimizden vazgeçmeden, Dava adamlığının muazzam vasfından ayrılmadan, Milli ve manevi emanetlere gölge düşürmeden,  Sele kapılan kütük, rüzgarla savrulan yaprak, kağıttan kaplan, kumdan kale, fırtınayla sürüklenen köksüz dal değil; çağa yön veren, istikbalin çatısını ören, istiklalin çehresine değer ve canlılık katan bir mücadelenin taraf ve sahipleri olacaksınız ve muhakkak da olmalısınız.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın değerli Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım kardeşime ve onun şahsında tüm yöneticilere, il ve ilçe Ülkü Ocakları Başkanlarına teşekkür ve tebriklerimi iletiyor, başarılar diliyorum. Tarih boyunca, dünyanın her yanında, milletimizi yaşatmak ve yüceltmek için mücadele etmiş kutlu ecdadımızı minnet ve şükran duygularıyla anıyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah ve dava arkadaşlarına, aziz şehitlerimize, Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’e, ebediyete irtihal eden bütün dava arkadaşlarımıza ve ülkücü şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun diyorum”

Devlet Bahçeli, "Milli beka sonsuz bir amaçtır"
Devlet Bahçeli, “Milli beka sonsuz bir amaçtır”

Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News Narkoz haber

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Devlet Bahçeli, “Milli beka sonsuz bir amaçtır”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Mahmood Coffee
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Gaziantep Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep Sağlık Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin