İsrail bir askeri için 1027 Filistin askerini serbest bırakıp dünyayı ayağa kaldırırken, Türkiye’de bölücü terör örgütü tarafından kaçırılan asker, polis, sağlık memuru, öğretmen ve kaymakam adayları için hükümet, medya ve sivil toplum örgütleri adeta sessizliğe bürünmüş durumda! TIK YOK!!
Bölücü terör örgütü tarafından son günlerde yoğun bir şekilde artan kamu görevlilerine yönelik kaçırma eylemleri hızla devam ederken konuyla ilgili yeterli önlemlerin alınmaması ve bugüne kadar kaçırılan kamu görevlileri için gerekli girişimlerde bulunulmaması aileleri üzüyor. Aileler kaçırılan yakınlarının hayatlarından endişe ettiklerini belirterek yetkililerin ilgisizliğinden ve gerekli girişimlerde bulunmamasından şikayet ediyor. Bölgede yoğun bir askeri birlik ile güvenlik kuvvetinin bulunmasına rağmen örgütün yol kesip kimlik kontrolü yapması ve kamu görevlilerini kaçırması ise olayın farklı bir boyutunu oluşturuyor. Kaçırılan kamu görevlilerinin aileleri bölücü terör örgütü PKK tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin karayolunda yol kesilip, kimlik kontrolü yapılarak kamu görevlilerinin kaçırılmasına anlam vermenin çok zor olduğunu kaçırılan yakınları ile ilgili olarak bir an önce girişimde bulunulması için yetkililerin yardımcı olmasını istiyorlar.
PKK BÖLGEDE KAMU GÖREVLİSİ İSTEMİYOR
Bölücü terör örgütü mensuplarınca Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yapılan eylemler kapsamında yol kesme ve kamu görevlilerini kaçırmaya yönelik eylemler tüm hızıyla devam ediyor. Bugüne kadar çok sayıda askeri personel ile kaymakam adayı, öğretmen, sağlık memuru gibi bir çok kamu görevlisini kaçıran örgüt son günlerde eylemlerine hız vererek kamu görevlilerini bu bölgelerden uzaklaştırmak için her türlü yolu deniyor.
Bölgenin arazi yapısından faydalanan örgüt mensupları gece ve gündüz yol kesmek suretiyle kimlik kontrolü yapabilecek duruma gelirken bölgede görev yapan kamu görevlileri ve özellikle askeri personel ulaşım konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bundan önce kaçırılan çok sayıda asker, öğretmen, sağlık görevlisi ve hatta kaymakam adaylarının akıbeti hakkında bilgi olmaması ise aileleri endişelendiriyor. Konuyla ilgili yetkililerin herhangi bir girişimde bulunmaması ve bu kadar yoğun askeri birlik ile güvenlik kuvvetinin olduğu bu bölgelerde yaşanan yol kesme ve adam kaçırma olayları ise ayrı bir tartışma konusu yaratıyor.
Terör örgütü PKK tarafından Muş-Kulp karayolunun Şenyayla bölgesinde 13 Ağustos 2011’de kaçırılan kaymakam adayı Kenan Erenoğlundan halen haber alınamadı. Yol yapım çalışması yapılan Ağrı Dağı’nın Korhan Yaylası’nda aralarında Özel İdare Müdürlüğü’nde görevli bir mühendis ile bir avukatın da bulunduğu 10 kişi kayıp. 10 Eylül 2011 günü mesai bitimi Van merkezdeki evine giderken yol kesen PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan Polis memuru 28 yaşındaki Nadir Özgen kayıp. Bitlis’te yol kesen PKK’lı teröristlerin silah zoruyla kaçırdığı sınıf öğretmenleri Ömer Sürücü ve Merk Örk’ün ile en son Diyarbakır karayolunun 30’uncu kilometresindeki Buzlupınar Mevkii’nde cenaze götüren konvoydan kaçırılan Gaziantepli 1 asker ile 2 öğretmenden haber alınamadı. Peki bu ailelerin içinde ki acıyı kaç kişi yaşayabiliyor. Herkes işinde gücünde yine her zamanki gibi vurdumduymazlık! Siyasetçiler Twitler de gezerken, kaçırılanlarda dağlarda bir yerde elini koluna sallayarak geziyor. Geçtiğimiz günlerde kaçırılan bir askerin PKK yasa dışı yayın organında yayınladığı videoyu izledim. O korku dolu gözler, titreyen ses ve kendinde olmayan bir beden gördüm. Yazılarak okutulan güzel cümlelerin arkasında yaşanan acı gerçekleri maalesef gizleyememişlerdi. Sayın bakanlar ve milletvekilleri kaçırılan onca insan içinde artık kolları sıvasanız diyorum. Bu ülkede brokrasinin geç işlemesine veya işletilememesine de anlam veremiyorum.
İtalyanların bir atasözü vardır “Rüzgâra doğru tükürenler kendi yüzlerine tükürürler” artık rüzgâra doğru tükürmekten vazgeçsek olmaz mı?
