MHP Gaziantep Milletvekili ve Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr.E. Semih Yalçın Gaziantep İl Kongresi için düğmeye bastı.

Uzun zamandır gündemde olan ve Milliyetçi tabanın bir türlü kabullenmediği Gaziantep İl Teşkilatının yenilenmesi için kongre kararı alındı. MHP’nin 4 Kasım’da yapılacak Olağan Kurultayına kısa bir zaman kalmasına rağmen sürecin hızlı bir şekilde ilerletilerek Gaziantep İl Teşkilatının yenileneceği belirtilirken, İl Başkanı adayları arasında güçlü isimlerin olduğu kulislerde konuşulmaya başlandı.

Milliyetçi Hareket Partisi Şehitkâmil İlçe Başkanı Hüseyin Kurt, sürecin daralmasına rağmen kurultayın 4 Kasım’da olduğunu belirterek yaklaşık olarak 60 günlük bir sürenin söz konusu olduğunu, itiraz ve yargı sürecinin düşüldüğünde 15 günlük bir süre kaldığını ve bu 15 günlük sürenin de siyasette çok uzun bir zaman olduğunu söyledi. Kurt; “Gaziantep İl Kongresinin önceden beri yapılacağı belliydi. Ancak Gaziantep Milletvekili Prof.Dr. Semih Yalçın daha önceki görüşmelerimizde Gaziantep’i en son değerlendireceğini söylemişti. Biz bu kongrenin yapılacağını biliyorduk. Milliyetçi Hareket Partisinde belirli makamlara gelmek çok önemli değildir. Önemli olan mensubu bulunduğumuz MHP’ne ivme kazandırarak mensubu bulunduğumuz partinin büyümesini sağlamaktır. Adalet MHP’nin partisinin karakteri ve yaşam tarzıdır. Ben önümüzdeki süreçte Gaziantep’te düzenlenecek İl Kongresinin adil ve MHP’ne yakışır bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyorum. Bunun için elimizden gelen her şeyi yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bizim Şehitkâmil İlçemizde 1358 üye kaydımız var ve delegelerimiz de bu üyelerimiz içerisinden seçilecektir. Mümkün olduğunca bu partiye emeği geçen, gayret göstermiş, partide geçmişi olan, ben hizmet edebilirim diyebilen arkadaşlarımız içerisinden adil bir şekilde delege seçimi yapılacaktır.

Gaziantep’te yaşanan terör olaylarına da değinen Şehitkâmil İlçe Başkanı Hüseyin Kurt, Gaziantep’te yapılan bazı olayların ülkücü camiaya yıkılmaya çalışıldığını, bunun çok yanlış bir davranış olduğunu belirterek ülkücü camianın her zaman sağduyuyu elden bırakmadığı vurgusunu yaptı. Bütün siyasi partilerin birbirine yakın tüzükleri vardır, ancak BDP için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. BDP dağdaki teröristleri kucaklayarak, bunlar da bizim evlatlarımız diyerek bağrına basmaktadır. Ben toplumun değerlerine saygı gösteren ve siyasi parti niteliğine haiz hiçbir partinin binasının yakılması gibi bir olguyu tasvip etmiyorum. Ancak yapılan bu tür eylemlerin de direk ülkücü camia üzerine mal edilerek birilerine prim yaptırılmasını doğru bulmuyorum. Bunun sorumluları Emniyet güçlerimiz tarafından gerekli hassasiyet gösterilerek mutlaka bulunacaktır.