Göz Nuru Göz Hastanesi doktorlarından Op.Dr.Cem ÖZTÜRKMEN, Ramazan ayında göz muayenesinin ve tedavisinin orucu bozup bozmadığına dair şüpheler nedeniyle,göz muayenesini ve tedavisinin ertelenmesinin gözde ağır tahribatlar bırakabileceğini söyledi.
Göz Nuru Göz Hastanesi Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Op.Dr.Cem ÖZTÜRKMEN, Diyanet işlerinin yapmış olduğu yazılı açıklamada; göz muayenesi sırasında damlatılan damlanın orucu bozmadığı, ayrıca göz ameliyatlarını vücuda gıda ve vitamin içerikli madde verilmediği sürece orucu bozmayacağı bildirilmiştir.
Bu durumda göz rahatsızlığı olan kişiler tedavilerini aksatmayarak göz muayenelerine gidip tedavilerine devam edebilir. Özellikle bazı göz rahatsızlıkları vardır ki bunların takibi hayati önem taşımaktadır.
Diabetli hastalar, doktor kontrolünde oruç tutmalı.
“Hepimizin bildiği gibi, öğün atlamak,aç kalmak, hatta az yemek kan şekerini düşürerek hipoglisemiye neden olmaktadır. Oruç tutan diyabetli hastaların doktor kontrolü altında olmaları ve doktorunun izniyle oruç tutması hayati önem arz etmektedir. Ancak maalesef diyabetli hastaların bir kısmı bu durumu önemsemeyerek, oruç tuttuğu gibi ağır yemeklerden sonra ağır tatlılara yüklenmektedir. İleri diyabetin ağır sonuçlarını henüz görmedikleri için bu tür besin düzensizlikleri kendilerine ufak ve masum kaçamaklar gibi gelmektedir. Halbuki ne ufak ne de masumdur bu kaçamaklar, geri dönüşü olmayacak büyük tahribatlar bırakacak kadar tehlikelidir.”
Şeker Hastalığı Körlük Sebebi Olabilir !
Şekerin göz üzerinde etkisine gelirsek, kan şekerindeki düzensizlik vücudumuzdaki tüm organları etkilediği gibi gözümüzü de etkiler.Gözde etkilediği en önemli bölüm ise RETİNA dır.Başta retinada mikro baloncuklar ve noktasal kanamalarla başlayan hastalık sonraları damar tıkanıkları, yeni damarlanmaları, göz içi kanamaları ve yırtıklarla sonuçlanır.Şeker hastalarının büyük bir oranında bu tür şikayetlerin azami olarak 10 yılda görüldüğü tespit edilmiştir.Ülkemiz bazında düşünürsek , şeker hastalarının çok olması , görme kaybı riskinin hiçte azımsanmayacak ölçüde olduğunu bize çok net bir şekilde anlatır. Sadece ülkemizde değil dünyada da körlük sebebinin başında yer alan şeker hastalığının dünyamızı karartmaması için , düzenli olarak kontrol altında olmamız gerekir.
Diyabet hastalarının hiçbir yakınmaları olmasa da 6 ay-1 yıl aralarla retina muayenesi olması tüm bunlar düşünülürse şüphe götürmez bir ihtiyaçtır.Bu hastalığın tedavisi için öncelikle gözün anjiosu çekilip neticesine göre şuan tüm dünyada uygulanan ve başarılı sonuçlar alınan Argon lazer ve iğne tedavileri uygulanmaktadır.Tedavi bitiminde gözün 3 ayda bir izlenmesi gerekir, çünkü hasta hala diyabet hastasıdır ve gözün sağlam kesimlerinde tahribata yol açma riski hala vardır. Diyabetik Retinopati hastalığı düzenli takip ve tedavi uygulanmaması durumun da körlüğe neden olabileceği unutulmamalıdır.
Şeker hastalığı olan hastalarda katarakt ve göz tansiyonu görünme riski daha fazladır.Kataraktın oluşma sebebi kan şekerindeki yükselmedir, aynı zamanda kandaki iniş çıkışlar hastanın görmesini geçici olarak bozabilir bu yüzden bu aşamada gelen hastalara gözlük yazılırken kan şekerinin düzenlenmesi dikkate alınmalıdır. Yüksek şeker gözde bir bombelilik yaratır bu da kırma kusurlarından olan miyop hastalığına iter.
Ayrıca göz tansiyonu (GLOKOM) da şeker hastalarında önemli olan bir hastalıktır.Kişinin şeker hastalığının yanında kolestrol ve tansiyon hastalığının olması ve bu hastalıklar için kullandıkları ilaçlar görme sinirinin beslenmesini etkilemekte olup, glokoma bağlı görme kaybı riskini arttırır.Hamilelikte şeker hastalığına bağlı retinopatinin hormonal nedenlerle daha hızlı ilerlediği biliniyor, bu sebepten anne adaylarımıza göz kontrollerini yaptırmayı öneririz.”
Unutmayalım ki, Şeker hastalığı kontrol altına alındığı sürece Körlük Riski Ortadan Kalkar !!