YANDAŞA KUŞBAŞI, GARDAŞA SİMİT AŞI
Ne zaman söz konusu yerel medya olsa mikrofonu eline alan gazeteciler değil, siyasetçiler oluyor.
Amaç güzel, hedef güzel ancak ortaya konulan tabakta başka meyve sunuluyor önümüze…
Düzenlenen panellere bakıyorum İstanbul, Ankara medyası konuşmacı olarak katılıyor. Bu kentin yetiştirdiği duayen gazetecileri yok mu? Allah aşkına.
Panel sonrası fotoğraflara bakıyorum: Gazeteciler kıyıda köşede, siyasetçiler yine tam ortada.
Katıldığım panellerin çoğunda durum bu. Bu ne lahana bu ne perhiz!
Hangi panel olduğunu söylememe gerek yok zaten gördüğünüz, konuştuğunuz bir türlü haykıramadığınız o fotoğraf kareleri işte!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Gaziantep Bölge Müdürlüğümüze de bir çağrım var. Bir başka panelde Gaziantep’in sürekli basın kartı hakkına sahip olan büyüklerimizden birine de mikrofon verirseniz paneller daha anlam bulacaktır.
Mesela Cengiz Halil Çiçek. Anadolu Ajansı Bölge müdürlüğü yapmış, yıllarca SANKO Holding basın müdürlüğünü yürütmüş Gaziantep Yerel Medyasının ağabeyi var bu şehirde…
Davulun sesi Ankara’dan İstanbul’dan başka, Gaziantep’ten başka duyulur sayın müdürüm.
Taban ve tavan fiyatı olmayan tek meslek GAZETECİLİK
“Yerel basın bir kenti ve bölgeyi dünyaya açan bir kapıdır” diyenler yerel basına reva gördükleri ücretleri dile getirmiyor. Her meslek grubunun bir odası var. Yapılan işin bir taban bir de tavan fiyatı var değil mi?
Neyse devam edelim…
Maalesef acı ama gerçek olan şey: “İş nutuk atmaya gelince yerel basın işini düzgün yapsın, etik olsun, yazmasın, çizmesin, yanıltıcı haberden uzak dursun, dezenformasyonun bir parçası olmasın” peki ama nasıl olsun?
Yazılan yanlış ise hukuk işler, yazılanlar doğru ise baskı…
Tuhaf değil mi?
Ben bu konuda yerel medyanın ne kadar önemli olduğunu size anlatayım.
Sağ olsunlar, “destek olalım” diyerek bize biçilen fiyatlardan örnekler:
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi abonelik yok. Reklamlar kişiye göre değişiyor… 1.500 TL’den başlayarak gidiyor. İstanbul basını baklavaya doyuyor hem de yaptığı işin karşılığını yıllardır fazlasıyla alıyor.
Şahinbey Belediyesi: 2024 abonelik fiyatı 1.500 TL’den başlıyor.
Şehitkamil Belediyesi yerel basına kesilen yine 1000’den başlıyor abonelikler…
Gaziantep Sanayi Odası 1.250’den başladı….
Gaziantep Ticaret Odası valla ha daha da vahim 550 TL’den başlıyor… Gaziantep’in Düşman İşgalinden Kurtuluş Yıldönümü için biçilen fiyat. Bu arada GTO’nun eğitim için açtığı Bulla restoranda bir porsiyon Kuşbaşı 659 TL…Gazeteci< Kuşbaşı anlayacağınız.
Diğer odalarda üç aşağı beş yukarı böyle devam edip gidiyor.
Siyasi partiler ve siyasetçileri de unutmamak gerekir tabiî ki…
“Destek olalım” ne demek anlamıyorum? Biz dilenci miyiz de destek olalım diyerek acınası davranıyorsunuz. BİZ GAZETECİYİZ.
Bu söylem ivedilikle lügatinizden çıkarmanızı isterim. İşinize gelmiyorsa vermezsiniz olur biter. O tercih sizin.
Ayrıca değerli dostlar bu kurumlar yıl içerisinde günde en az iki haber gönderiyor maillerimize.
2 x 30= 60 haber. Yani aylık 60 haber. Yıllık 60 x 12= 720. Anlayacağınız yıllık en az 500 haber. Haber başı 3 TL’ye çalışan gazetecileriz.
Üzülerek söylüyorum ki MİKROFONDA KONUŞULANLARLA BİZE BİÇTİĞİNİZ BEDEL HİÇ ÖRTÜŞMÜYOR SEVGİLİ BAŞKANLAR.
Elinize mikrofonu aldınız mı maşallah mangalda kül bırakmıyorsunuz. Ama gerçekler farklı.
Anlayacağınız onca etik kural, onca mesleki dürüstlük ve canla başla görevini icra eden gazetecilere reva görülen bedel yukarıda ki hesapta da görüldüğü üzere haber başı 3 TL.
Gerekçeleri var tabii: Gazete çok. Tasarruf tedbirleri var. Hangisine birine verelim vs.
6 Organize Sanayisi olan bu kentin ileri gelenleri İstanbul Basınına keseyi açarken, yerel basına kısıtlama uyguluyor.
Üzücü değil mi?
BİZDE SUÇ YOK MU?
İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batırmamız gerektiğini de biliyorum tabii..
Siz söylemeden ben söyleyeyim.:
İşimizi tam anlamıyla yapmadığımız doğrudur. Malınızın, paranızın ortağı olmadığımızda doğrudur. Meslektaşlarımızın bazı anlayışlarının mesleğimize verdiği zararında farkındayız. Çokluğumuzun da farkındayız…Üç beş kuruş için kapınıza gelenlerden bıktığınızı biliyoruz. İtibarımızı koruyamadığımızın farkındayız. Kalemizin konuşması gerekirken ağzımızın konuştuğu malum. Biz işimizi layıkıyla yapsak kapınıza gelen biz değil siz olursunuz oda ayrı bir gerçek.
Biz itibarımızı yok edenlerle savaşmadık, biz bize biçilen değeri kabullendik kendi fiyatımızı belirleyemedik. Biz işimizi tam yapamadık. Doğru, dürüst, etik ve ilkeli mesleğimizi tam yerine getiremedik. Siz de haklısınız…ÇOK HAKLISINIZ ÇOK! Bizi temsil eden STK’larda derdi “biz olmadığı” için onlarda çözüm üretemedi.
Amma velâkin bu mesleğin ucundan kıyısından tutmuş, yıllarını bu mesleğe adamış, dürüst, ilkeli ve doğru habercilik anlayışı ile yola devam edenlerin hakkını vermeyen sizlersiniz. Vur kaç yapanlara el altından verdiklerinizle güçlenenlerden rahatsız olan da sizsiniz. Orası da sizin sorununuz. Herkesi aynı çuvala koyamazsınız.
Dolayısıyla hem şikâyetçisiniz hem de oyunun parçası…
NAZMİYE ABLAMIZI UNUTMAYALIM
İstanbul’da yaşayan, İstanbul yetmezmiş gibi Anadolu’ya çöreklenen PR şirketleri var. Gaziantep’in dev firmalarından bazılarının da çalıştığı. Yaz haberi, servis et basına. Milyonlarca lirayı cebine indir. Yerel basına dönüp merhaba arkadaşlar deme. Eeee sırf İstanbul PR şirketi gönderdi diye haber girelim. Siz akıllı biz enayi öyle mi!
Nazmiye ablamız var bizim. Öpmediği basın mensubu kalmamıştır. Vallahi şamar oğluna döndük. Bazen düşünüyorum SABANCI Holding gibi bir şirket bunu özellikle mi yapıyor? Nazmiye ablamızın her yerinden kurumsallık akıyor. Az listenizden çıkarın Narkoz Haber’i. Üç kuruşa da paralamayın be abla bizi. Edepte bir yere kadar.
BU İŞİ ÇÖZMENİN BİR YOLU VAR
2025’te dijital medya üzerinden değerlendirecek olursanız. Kurumlarınızın başında oturan Basın Müdürleriniz, Basın İlan Kurumu Müdürü ile oturup fikir alışverişinde bulunsun. Gaziantep BİK Müdürü Said bey gördüğüm kadarıyla elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Bu arada Gaziantep Valiliği dahil birçok kurumun basın listesinde Günlük Gazete olup gazete çıkarmayanlar var. Haftalık Gazete diye bir şey zaten kalmadı. Dijital Medyayı konuşurken listenizde ki haftalık gazeteler beni şaşırtıyor. Günlük E- Gazete diye bir terim var da, ben mi bilmiyorum anlamış değilim.
Gazeteci sitesine en son Temmuz’da haber girmiş listede günlük yazdığı için her gün global çalışan gazeteciden daha çok kazanıyor. Bir silkelensek mi acaba!
Gaziantep Basın İlan Kurumu bu konuda esnek davranarak dijital medyayı BİK’e kayıt olmaları konusunda bilgilendiriyor.
Web sitelerini google analytics üzerinden takibi gayet basit.
Google amcaya sor söylesin yani…
Gazetecilerin fiyatını siz değil bırakın Google amca belirlesin.
Ne biz sizin malınızın ortağıyız ne de siz bizim. Biz herkes gibi işini doğru yapmaya çalışan gazetecileriz. Eğer bir iş yapıyorsanız ya hakkaniyetle yapın’ Ya da hiç yapmayın. İşin özü bu…
Nasıl? İyi çözüm değil mi?
Değerli meslektaşlarım “Basının gücü tartışılmaz” biz gücümüzü tartışmaya kapatmak zorundayız. Mesleki birlikteliği sağlayamazsak eriyip giden doğru, dürüst ve ilkeli haberciler olacaktır.
Yandaşa kuşbaşı, gardaşa simit aşı yedirirseniz çürümüşlük kaçınılmaz olur…Sonra çürümüşün içinde sağlam arasanız bulamazsınız.
Narkoz Haber ailesi olarak okuyucularımıza çok teşekkür ederiz. Siz varsanız biz varız. Yoksa durum ortada.
Sağlıcakla…
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler, Gaziantep Son Dakika Haberler, Gaziantep Sağlık, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep