Yeni Dünya Düzeni: Süreklilikten Sürdürülebilirliğe!
Mehmet Emin Tatlı’nın kaleminden…
Dünya, sürdürülebilirlik kavramı etrafında yeni bir döneme giriyor. Ancak bu değişim, yalnızca çevresel sorunlarla değil, ekonomik yapıları yeniden şekillendiren bir dönüşüm süreciyle de ilgili. Geleneksel kapitalist sistem, çevreye, topluma ve doğaya verdiği zararın farkına vararak kendini yeniden inşa ediyor. Bu dönüşümde en kritik rolü ise yapay zeka ve dijital teknolojiler üstleniyor.
Kapitalizm, “sürdürülebilirlik” kavramını artık bir strateji olarak benimsiyor. Fakat burada bir soru beliriyor: Bu dönüşüm, gezegenin ve insanlığın yararına bir değişim mi yoksa kapitalizmin kendini yenileyerek varlığını sürdürme çabası mı? Şirketler, sürdürülebilirliği stratejik bir hedef haline getiriyor, fakat bu “yeşil dönüşüm” kapitalizmin temellerine ne kadar meydan okuyor?
Yapay zeka, birçok sektörde devrim yaratıyor. Tarımdan enerjiye, finansal sistemlerden lojistiğe kadar pek çok alanda kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Ancak bu gelişmelerin temel amacı gerçekten çevreyi korumak mı, yoksa yeni piyasa düzenleri kurarak sürdürülebilirliği ekonomik faydaya dönüştürmek mi? Sürdürülebilirlik adı altında yaratılan yeni ekonomik modellerin daha çok piyasa düzenlemeleri ve kazanç sağlama amacını güttüğü tartışılabilir.
Yeşil ekonomi, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yeni finansal mekanizmalar ortaya çıkarıyor. Karbon piyasaları, yeşil tahviller gibi araçlarla büyük şirketler, çevresel sorumlulukları yerine getirmekten çok, piyasada kalabilmek için yeni stratejiler geliştiriyor. Bu araçlar doğayı korumak için mi yoksa ekonomiyi sürdürebilmek için mi kullanılıyor? Sürdürülebilirlik adına yaratılan yeni yatırım fırsatları, aslında eski sistemin sürdürülmesine hizmet ediyor olabilir.
Earth Overshoot Day, dünyanın ekolojik kapasitesinin bir yıl içinde tükenme noktasına geldiği günü simgeliyor. Bu durum, mevcut ekonomik sistemin sürdürülemezliğini gözler önüne seriyor. Ancak kapitalizm, bu sorunun çözümü için gerçek adımlar atmak yerine, “yeşil ekonomi” ve “döngüsel finans” gibi kavramlarla büyüyen yeni bir ekonomi yaratma peşinde. Bu durumda sorulması gereken bir diğer soru da şu kapitalizm gerçekten dönüştü mü, yoksa sadece daha sürdürülebilir bir kılıf mı buldu?
Teknolojik gelişmeler, kapitalizmin yapısını sarsıyor gibi görünüyor. Yapay zeka destekli iş modelleri, ekonomik sistemleri dönüştürse de, daha adil bir dünya kurma amacı taşımıyor. Bunun yerine, sermayenin yeni oyuncularını yaratmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik ve teknoloji, sadece çevreyi değil, kapitalizmin doğasını yeniden şekillendiriyor.
Sürdürülebilirlik krizine çözüm olarak teknolojinin etik kullanımı umut vaat etse de bu dönüşümün kapitalizmin yeni bir maskesi olup olmadığını sorgulamak önemli. Çünkü gezegenin kaynaklarını koruma adına atılacak her adım, piyasanın kendi yeniden doğuşuna mı, yoksa gerçek bir toplumsal ve ekolojik dönüşüme mi hizmet edecek?
Sistemi kuranlar mevcut sistemi yıkıp yerine yenisini dizayn etmek istemektedir. Türkiye bu fırsatı görüp çalışırsa küresel rekabette kendine yer edinebilir.
Karşımızda çok büyük bir soru duruyor. Yeni sistemler, gerçekten gezegenin ve insanlığın yararına bir dönüşüm mü yaratacak, yoksa kapitalizmin kendisini sürdürülebilir bir kılıfla yeniden tasarlamasından mı ibaret olacak? Bu sorular, sadece ekonomiyi değil, gelecekteki toplumsal yapıyı da belirleyecek.
Mehmet Emin Tatlı
Mali Müşavir, İndex Ekonomi Bağımsız Denetim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Gaziantep Haberler Gaziantep Sağlık Son Dakika News
Gaziantep Haberler, Narkoz Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep haberleri, Gaziantep ile ilgili son haberler, Gaziantep gündem haberleri, Gaziantep son gelişmeler bu sitesi