6736 Sayılı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması konusunda Vergi Dairesi Başkanlığının düzenlediği Gaziantep Ticaret Odası’nda yapılan toplantıda bir açıklama yapan Gaziantep Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Ali İhsan Kaya şimdiye kadar en geniş ve en kapsamlı bir vergi affı ile karşılaştıklarını söyledi.
Kaya açıklamasına şöyle devam etti:
“Öncelikle 15 Temmuz da ülkemiz Demokrasisini hedef alan ve hain bir çete tarafından kalkışılan darbe teşebbüsünü ve her türlü terörü şiddetle kınıyorum. Bu darbe teşebbüsü halkımızın ve devletimizin direniş ve kahramanlığı, birlik, beraberliğimiz ve basınımızın desteği ile başarıyla önlenmiştir.
Bu direniş sırasında şehit olan vatandaşlarımıza Allahtan rahmet devletimize ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum.Devletimiz, halkımızın tüm dünya ülkelerine örnek olacak bu direnişine duyarsız kalmamış, ekonomik sıkıntılar içinde olan, devlete borcunu ödeyemeyen halkıyla kucaklaşmış ve yeni bir ekonomik af kanununu, 15 Temmuz sonrasında 6736 sayılı yasa ile yürürlüğe koymuştur.
Bu yasa şimdiye kadar yapılan vergi aflarına göre en kapsamlı vergi affıdır.
Temennimiz bundan böyle uygulanacak vergi politikaları ile yeni bir vergi affına gerek kalmamasıdır.Bu yasa ile yeni bir yapılandırma, vergi barışı ve varlıkların ekonomiye kazandırılması amaçlanmıştır.
1) Bu yasanın diğerlerinden en önemli farkı örneğin daha önceki yasalardan farklı olarak, bu yasada başka hesaplara gizlenen kasa, ortaklar cari gibi hesaplarındaki düzeltmelerin kabul edilmesiyle kasa hesabının gerçek durumuna gelmesine imkân sağlanmıştır.
bu yüzden artık kasa hesaplarının gerçek rakamlara dönüştürülmesi için engel kalmamıştır. ve mükelleflerin bu yasayı iyi değerlendirerek faydalanması gerektiği kanısındayız.
2) Aynı şekilde bundan önceki matrah artırımlarında son yıl kapsama alınmadığı halde bu yasada son yıl yani 2015 yılı da matrah artırımı kapsamına alınmıştır.
3) Ayrıca yurt içinde kayıt dışı kalmış varlıkların yanında yurt dışında sahip olunan varlıkların da ekonomiye kazandırılması amaçlanmıştır.
buna göre, 31/12/2016 tarihine kadar yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet vs.de Türkiye’ ye getirmeleri halinde bunlara serbestçe tasarruf edebilecek ve bu varlıklar kayıtlara alınabileceklerdir. Bununla ilgili inceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılamayacak ve vergi cezası ve idari para cezası kesilmeyecektir.
Bu yasayı yararlı buluyor ve destekliyoruz. Tüm mükelleflerin bu son düzenlemeden yararlanmasını tavsiye ediyoruz.
· Yalnız bu yasadaki eksikliklere gelirsek,birincisi, bana göre daha önceki vergi aflarında da olduğu gibi bilançolarda şeffaflık için duran değerlerin reel rakamlara ulaşması için bir düzenleme olmamasıdır.
Örnek, reel değeri bilançoda 50-100 milyon tl olan bir fabrika kayıtlarda 2-3 milyon gibi komik tarihi değerlerle durmakta bu da işletmenin gerçek durumunu yansıtmamaktadır. zaten en büyük fark da bu kalemlerde olmaktadır. ufrs‘ de bunun reel rakamlarla kaydını öngörmektedir.
Bankalar buna göre kredi vermektedir. özelliklespk’ya tabi olmayan Anadolu’daki sanayi kuruluşları ve kobiler bu konuda büyük zorluklar çekmektedir. İkincisi ise bilançolarda kasa hesabının düzeltilmesi, matrah artırımı v.s.bu düzeltmelerden çıkacak kanunen kabul edilmeyen giderler sonucu bilançoların özkaynaklarında önemli tutarlarda eksilmeler olacak ve bu da firmaların kredibilitelerine olumsuz yansıyacaktır.Hatta bunlar TTK ya göre borca batık görünmelerine bile sebep olabilir.
Ertesi yıl ise bu rakamlar 580. geçmiş yıl zararlarında gözükecek ve bankalarda olumsuz intiba yaratacaktır. Yani bilançonun pasifi çöküyor diyebiliriz.Tabii bunlar bankalara izah edilmekte ise de sıkıntılar yaşanabilmektedir.
Baktığımız zaman kasa hesabını düzeltilmesi, stokların ve demirbaşların düzeltilmesi v.s. düzenlemeler esas olarak bilançoların reel rakamlara ulaşması ve şeffaflaşmasını amaçlamıştır. Ancak bilançolardaki en büyük fark duran değerlerin gerçeği yansıtmamasıdır.
İşte tam da burada biz duran değerlerin de yasaya bir madde ekleyerek gerçek reel değerlere çıkarılmasını sağlarsak, hem bilançonun pasifinde k.k.e. giderlerden oluşacak eksilmeyi dengelemiş oluruz ve firmaların kredibilitelerini düzeltmiş oluruz hem de bilançoları daha şeffaf hale getirmiş oluruz.Temennimiz bunun da kısa zamanda bir yasa ile düzeltilmesidir.
Bu vesile ile şunu da belirtmek isterim ki, yaklaşık 4 yıldır maliye bakanlığınca üzerinde çalışılan ve biz odaların da katkıda bulunduğumuz 44 adet SMMM ve YMM tebliğini tek tebliğde toplanması sonucu tek tebliğ henüz çıkmamıştır. Bizler meslek odaları olarak, haksız rekabeti de önleyecek olan tek tebliğin, daha fazla gecikmeden çıkarılmasını hazır temsilcileri de burada iken maliye bakanlığından bir kez daha talep ediyoruz.”
