Artık kabuk bağlayan bu yara iyileşecek!

featured
Perdenin Arkasındaki Gerçekler
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Artık kabuk bağlayan bu yara iyileşecek!

Bu Hafta Diyarbakır Annelerine destek olmak için Diyarbakır HDP İl Binası Önünde evlat nöbeti tutan anneleri ziyaret ettim.

Bir çadır kurulmuştu. Çadırın kapısından içeri girdim.
Önce ne diyeceğimi bilemedim. Kimi ağlıyor, kimi dua ediyor, kimi evladının fotoğrafını seviyordu.
Irak Gara Şehitlerimizin anneleriyle daha dün burada evlat nöbetindeydiler. Nasıl iyi olsunlar ki!
Çok üzgünler!
Benim de açıkçası içim kan ağlıyordu. Yüreğime söz geçirememiştim. Soluğu evlat nöbeti tutan annelerimizin yanında aldım.
Çok değil daha birkaç hafta önce de komşum şehit olmuştu. Üzerine birde 13 şehit haberini duyunca herkes gibi bende perişan oldum.

Türkiye’de kabuk bağlayan, 40 yıldır ciğerimizi yakan, ocakları söndüren terörü ancak ve ancak anneler bitirebilir.

Bu yara bir daha kaşınmamak üzere kapatılmalı, sarılmalı artık!
PKK Terör örgütünün yıllardır işlediği  insanlık suçunu ancak anneler durdurabilir.
Bu acının Türk’ü Kürdü, olmaz olamaz.
Demokrasiden bahsedenler onlarca insanın yaşam hakkını elinden almış, adı konmamış bir savaşın içinde hapsetmiş.
Doğmamış bebekleri, silahsız savunmasız insanları katledenlerin ne demokrasiden ne de özgürlükten bahsetmesi düşünülemez.

Ben inanıyorum ki güçlü Türkiye’yi evlat nöbetindeki annelerin çığlıkları daha da güçlendirecek.

Evlat nöbetinde ki annelerle sohbet ederken gözyaşlarıma hakim olamadım. Hiç bu kadar kendimi çaresiz hissetmemiştim. Bir yanda evlatları şehit olan anneler, diğer tarafta 7,8,10,12,yaşalarında çocukları dağa kaçırılmış anneler.

Acı aynı acı, EVLAT acısı!

Evlatlarını bir kez daha öpmek, koklayıp sarılmak isteyen annelerin çığlıkları ve evlatlarını toprağa koyan annelerin yasları bir birine karışmıştı.
Artık bu anaların acısı dinmeli, gözyaşı dinmeli. Çocuklar babasız kalmamalı, Sevdiğinden koparılan yüreği yaralı eşlerin içindeki yanan ateş sönmeli.

Artık Türkiye’nin terörle harcayacak vakti yok.

Bir an evvel terörün kökü kazınmalı, gereken yapılmalıdır.
Devletimizde peş peşe yaptığı operasyonlarla terörle mücadelede uzun bir yol aldı. Artık bölgeye bu saatten sonra huzur gelmeli.

Ben burada görüyorum!

Yıllardır bölge halkının üzerinde esaret kuran, kara bulut gibi üzerine çöken bu kabus bitecek.

Yatırımcılar Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yatırım yapacak gençler işsiz kalmayacak. Bölgenin tarihi zenginliği Turizmin canlanmasına ve bölge halkının istihdamına büyük katkı sağlayacak. Ekonomi büyüyecek.
Eğer terör olmazsa ekmek olacak, aş olacak, iş olacak. Büyük Türkiye olacak.
Dağlarda hayvanların otlayacağını, hayvancılığın, tarımın canlanıp bölge insanına katkı sağlayacağını görüyorum.
Ben buradaki annelerin gözünde tüm bunları görüyorum.

Zaten hainlerin en büyük korkusu da güçlü Türkiye değil mi!
Bu büyümeyi evlat nöbetinde ki anneler sağlayacak, güçlü Türkiye’yi evlat nöbetindeki annelerin çığlıkları daha da güçlendirecek. Bu anaların akan göz yaşları, çığlıkları karşılıksız kalmayacak!

Artık kabuk bağlayan bu yara iyileşecek!

Gelelim evladı dağa kaçırılan bir annenin ders niteliğinde ki o sözlerine.

“Bu çocukların eli kalem tutacaktı, silah değil!”

Evlat olmazsa anne olmuşsun olmamışsın ne anlamı var.
Yedi Sekiz yaşında ki çocukları dağa kaçıranlar mı devlet kuracak?
Sivilleri, savunmasız insanları katledenler mi devlet kuracak?

Demokrasiden, insan haklarından bahsederken haince, kahbece katliam yapanlar mı devlet kuracak?
Kukla gibi onun bunun elinde oyuncak olanlar mı devlet kuracak?
Türkiye düşmanı Ülkelerin beslemeleri mi devlet kuracak?

Diyarbakır Annelerinin bu sorulara cevabı var zaten:

“Yedi sekiz yaşında ki çocuk devlet mi kuracak. Bizim çocuklarımızın ağzı süt kokarken kaçırdılar.
Onların eli kalem tutacaktı silah değil.
Bizim zaten bir Devletimiz var. Biz huzur istiyoruz. Çocuklarımıza İş İstiyoruz. Canlarımız can olsun istiyoruz.
Biz Ülkemizde tek yumruk olmak istiyoruz. Bizim evlatlarımız düştü bu ocağa, başka evlatlar düşmesin istiyoruz. Terörden beslenenlerin, kandan beslenenlerin bir devleti olmaz ki yavrum.
Bu vatan hepimize yeter. Bu vatan hepimizi binlerce yıl kucakladı, şimdi mi kucaklamayacak!
Bak şuraya: Türkiye’nin dört bir yanından anne evlat nöbeti tutuyor. Biz bir birimizi kucakladıysak, acımızı paylaştıysak, bir sokum ekmeği birlikte yediysek daha ne. Kimimiz Türkçe kimimiz Kürtçe ağıt yakıp günlerdir ağlıyoruz. Bayrağımız bir, Dinimiz bir, dilimiz bir.
Yıllardır evlat hasreti çekiyoruz. Kuran okuyup dua ediyoruz.
Evlatlarımız tertemiz gitti, tertemiz gelsinler diye. Bu hasretlik artık bitsin. Çocuklarımızı götürdükleri gibi getirsinler. HDP bu işin en büyük sorumlusudur. Biz çocuklarımızı istiyoruz.
Bari elleri kalem tutmadı, bundan sonra huzurları olsun istiyoruz.
Küçücük çocuklardan medet umanlar, çaresizlerdir.
Varsınlar bu yoldan dönsünler..”

İşte bu sözler üzerine benim söyleyecek sözüm kalmadı. Şu analara baksınlar da  İnsan olmayı öğrensinler.
Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan aileler, “son nefesimize kadar bu işin peşindeyiz” diyerek seslerini yükseltiyor. Bizde bu sese kulak verip destek olacağız.
Artık kabuk bağlayan bu yara evlat nöbeti tutan anneler sayesinde iyileşecek!
Güçlü Türkiye için! Tek devlet, tek millet olabilmek için..
Al Yıldızlı bayrağın altında özgürce nefes alabilmek için hep birlikte!

 

0
mutlu
Mutlu
0
kahkaha
Kahkaha
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
susuyorum
Susuyorum
0
_zg_n
Üzgün
0
a_l_yorum
Ağlıyorum
0
sinirli
Sinirli
0
alk_
Alkış
0
be_enmedim
Beğenmedim
Artık kabuk bağlayan bu yara iyileşecek!

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Mahmood Coffee
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Gaziantep Haber, Gaziantep Son Dakika, Gaziantep Sağlık Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin