MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Gaziantep ziyareti kapsamında Balıklı Parkında bir basın açıklaması yaptı. Vural; Milliyetçi Hareket Partisi olarak bugüne kadar haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytan olmadıklarını bundan sonrada devletin gücünü elinde bulunduranların milleti ezmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Vural’ın Gaziantep ziyaretinde kendisine Gaziantep İl Başkanı Mustafa Erzin, MHP İlçe Başkanı Hüseyin Kurt, Şahinbey İlçe Başkanı Mustafa Gökçek çevre il ve ilçe başkanları, MHP eski Milletvekili aday adayları, Kadın Kolları Başkanı Gökçe Özdemir çok sayıda Milliyetçi Hareket partili ve vatandaş eşlik etti.
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural Gaziantep Balıklı Parkında yaptığı basın açıklamasında Başbakanın Hürrem Sultan Sendromuna yakalandığını ifade ederek, böyle hassas günlerden bir tanesinde Gaziantep’te olmaktan mutluluk duyduğunu, Antep’in nasıl Gaziantep olduğunu birilerinin hatırlama zamanı geldiğini söyledi. Vural; “ Gaziantep Kurtuluş mücadelesini başlatarak tarih yazmış, sanayisi ve ticareti ile Türkiye’nin gözbebeği olmuş güzide illerimizden bir tanesi. Gaziantep bugünkü hükümet tarafından uygulanan politikaların önemli bir şekilde etkilerini hissettiği bir kentimiz. Bu güzel şehrimiz maalesef Suriye’de yaşanan sıkıntıların bedelini ödeyen bir şehir haline dönüşmüştür. Suriye, İran ve Irak ülkeleri ile aramızdaki ilişkiler Gaziantep ekonomisini ciddi şekilde etkilemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Suriye’de uygulanan politikaların bedelinin vatandaşımız tarafından ödenmesini kabul etmiyoruz.
SINIRLARIMIZ BOMBA GEÇER HANINA DÖNMÜŞTÜR
Uygulanan bu dış politikalar çerçevesinde sınırlarımız yol geçen hanına dönmüş, sınır kapıları bomba geçer hanına dönmüştür. Hem ekonomik, hem de huzur açısından Gaziantep uygulanan bu dış politikadan ciddi şekilde etkilenmiştir. Türkiye eğer Suriye’de yaşanan çatışmalar içerisinde taraf haline dönüşüp bir takım örgütlerin veya grupların üzerinde oynadığı ülke haline dönüştürülüyorsa bunun sorgulanması gerekmektedir. Türkiye’de bir takım örgütlerin üzerinde kimyasal silahlar, sarin gazları bulunuyor. Bu silahlar Türkiye’ye nasıl giriyor, neden müdahale edilmiyor. Bu nedenle Devlet, Devlet olduğunu anlamalı ve bu konuda vatandaşını koruyacak tedbirler almalıdır. Hükümet Reyhanlı’da sorumluluk veya fail tespit edeceğine Suriye politikasında oluşturduğu hassas zemini ve bu zeminin Türkiye’ye olumsuz yansımalarını engellemesi gerekmektedir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak sınır illerimizde yaşanan bu sıkıntılar ile ilgili özel önlemlerin alınması hususunda bir soru önergesi verdik ve ciddi tedbirlerin alınması gerekliliğini sürekli olarak vurgulamaya devam ediyoruz.
DEVLET VATANDAŞINA ZULÜM ETMEMELİDİR
Sayın Başbakan millete hizmet yolunda ahkam keserken Suriye’de ki Arap baharından ve karışıklıklardan bahsediyor. Ancak Türkiye’de meydana gelen karışıklıklardan dolayı sorumluluk hissedip vicdani bir muhasebe yapmıyor. Bu tablolar bizim milletimize hiç yakışıyor mu? Devlet, Devlet adamı gibi yönetilmelidir. Maalesef ki Suriye ve başka ülkelerde yaşanan tablolar Türkiye’de yaşanır hale gelmiştir. Taksim’de Gezi Parkının alışveriş merkezine dönüşmesini istemeyen, yeşil alanların hassasiyetini vurgulamak isteyen, tepkilerini ortaya koymak isteyen vatandaşlara biber gazı sıkılıyor, gece yarısı operasyonları yapılarak çadırları yakılıyor. Devlet bu vatandaşlara zulüm etmemeli. Böyle bir acımasızlığı kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye’yi bir şiddet ülkesi haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur, herkes sorumluluk sahibi olmalıdır. 29 Nisan tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan burada AVM olacak, rezidans olacak derken, bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve bazıları çıkıp burada AVM olmayacak, sadece yol genişletme çalışmaları için ağaçların bir kısmı kesilecek diyor. 29 Mayıs’ta 3.köprünün temelini atarken biz bu konuda kararımızı verdik, bu konudaki kararımızı yerine getireceğiz diyen Başbakan, bugün ise çıkmış orada AVM yapmak gibi bir niyetimiz yok diyor. Gezi Parkıyla ilgili yapılacak eylemleri dinlemeyiz, gerekeni yapacağız diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Devleti yönetememektedir. Başbakan arzu ve ihtiraslarıyla milleti birbirine kırdırmaktadır. Devletin gücünü elinde bulunduranların milleti ezmesine izin vermemiz mümkün değildir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak haksızlıklar karşısında susan, dilsiz şeytan olmadık, olmayacağız. Bu konuda hükümetin uyguladığı bu tedbirler ve yaklaşım tarzı herkesi tahrik etmiş, Türkiye’de istemediğimiz görüntülerin oluşmasına sebebiyet vermiştir. Bu tablonun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz dikta hükümetinin önüne vatandaşlarımızla birlikte geçeceğiz. Şu anda gerek dış politikada, gerek iç politikada yanlış yapan Başbakan’da Hürrem Sultan sendromu başladı. Bir tükenmişlik, bir bitmişlik baş göstermeye başladı. Başbakan hem fiziken, hem ruhsal olarak çökmeye başladı. Başbakan bu milletin vicdanını karatmaktadır, aciz ve tükenmiş bir başkanla karşı karşıyayız” dedi.
GAZİLER ESNAFI VURAL’A SİZ NE YAPIYORSUNUZ DİYE SORDU
Gaziantep’te Gaziler esnafı ile buluşan Vural gördüğü ilgiden memnundu. Bir esnaf Vural’ı dükkanına davet ederek son dönemlerde yaşananları ve ne yapılmak istendiğini sorarak biz vatandaş olarak çok yorulduk hükümet ne yapmak istiyor, siz ne yapıyorsunuz? Diyerek sitemde bulundu. Simitçiden simit alan Vural milli piyango bileti alarak espri yaptı. Vural yaşlı bir vatandaşa harçlık verirken bir çok esnaf Vural’ın kulağına bir şeyler fısıldadı. Esnaf son gelişmelerden rahatsız olduğunu ve bu durumda tek ümitlerinin MHP olduğunu ifade etti. CHP’li bir kadın Vural’a yaklaşarak “Allah için birleşelim. Dönem birleşme dönemi” diyerek birliktelik çağrısı yaptı. Yoğun izdiham ve kalabalık arasında yaklaşık 2 saat esnafı ziyaret eden Vural daha sonra İslahiye Ülkü Ocaklarının programına katılmak için İslahiye’ye hareket etti.
